3
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
2013
Okunma

o korkunç sesi tekrardan duyar gibi
müge kokusu ellerinde
bu sonbaharda kıyak geçiyor aşk bize
aynı şehre göç ettiriyor ayaklarımı
göremesem de çıldıran bir çiçek açıyor her defasında yüreğimde
korkmanın da bir manası kalmıyor
avunmamaz lazım ki bizi aldatmayı çok seven hayallerbmiz var
belki de en büyüğü cennet bahçesinde iki zeytin gözlü
ve duaların ısıtmadığı ellerimiz kadar donuk yüzünde
içime çektiğim onlarca yalana karşın gülümsüyorum sanki
bir delinin belki de çıkar yolu şu sokak arasında dokunuyor bize
ne yapsam ne etsem aklım kadar daralıyorum
iç çekişlerinde omzundan aşağı kemikler biliyorum
yığınla boşlukları anlatıyor sevgi adına
korkuyorum her defasında yaşamak için
acınacak bir sebep buluyorum yine de kendime
o kadar çok cahilim ki hiçbir şeyi bir farkla bilmediğimi anımsıyorum
bu sözler ne şiir olabilecek kadar şirin ve de asil
gözlerinde söyleyip ellerinden öpmek istediğim an kadar sıcak
iki sözle bir dünya laf etmişliğim;
5.0
100% (5)