8
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1271
Okunma

Ağlarsa
Gözyaşı ağrısı
Sırtı dönük pencerede çoğalır
Çarpar duvara yankısı
Kör melodiler eşliğinde
Yana düşmüş başıyla
Usulca gizlenir düşler iğne boşluklarına
Yokluğun melankolik çelişkisi
En dipte arar cesareti
Sığmaz aklına aşk
Kendi yarattığı geceyi göğe asarak
Kısılır sesi
Sus altı dillerinde
Kor dağlar tutuşur içinde geceden kalma
Resmettiği hülya yırtığı zamanlar
Kaybolur tozlu ufukta
Lehçesi bozuk dokunuşuyla
Bilenir keman keskinliği şehrin girdabında
Yol arar efsunlu bakışlar
Derin yazgılara ulaşır
Gözlerinde nehir
Ve an düşer ellerinden
Tüm renkler silinir
Bir ten rengi kalır güz kuşağında
Lodos büyür
Mahmur düşler uyanır
Es geçmez zamanı mazi
Ellerinde yangın alev alev sevdanın
Üşür gözyaşı
Avuç içi kırıklarında
Ben ölürüm
Gece ölür benimle
Her keman nağmesinde yeniden dirilirim
Yalnız tufan kırmaz başakları
Ve her umut meylinde açmaz kırmızı
Özdeş olur varlık yokluğa
En çok uzak sevgiler acıtır canı
Hasreti yalnızlığa
Pay biçilmiş dünün
En derine uzanır kökleri özlemin
Sabahı sevinç
Gecesi öfke
Asude kederler oturur tahtına
Oysa hep kıyıya vurur dalga hüznü
Derin akar ırmaklar ağır ağır
İncitmeden döker
Işıltılı gözlerinden maviyi denizin
Göçünü hayalde gönlüne yükler
Çok uzakta bir kadın
Keman tellerinde bulur vefayı
Eksik notalar çığlık çığlığa
Parmaklarına iner yalnızlık
İçinde büyür öksüz çocukluğu
Hayat inkar
Ömür uzak
Seslenir karanlık mahçup sesiyle
Yorulur kanayan ayrılıklar
Sesine geri döner hüsran
Sevgiden yana susar vuslatı
Yardan yana en derinden bir düş
Üşür yalnızlık aynalarında yüzü
Üşür kimsesiz sokaklarda bıraktığı nefesi
Kopar umudun ipleri
Uzak iklimlere gömülür her nağme
Devrilir gün
Eski bir mevsim gibi soluk sesinde
Sarı hüzün
Hangi gülün dikeni kanatırsa kanatsın yaramı
Dövülmüş iç dünyamdır keman yankısı...
5.0
100% (8)