1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1014
Okunma

"Mısralarda büzülüp duruyordu öylece
sonra genzimi yakıyordu ha bire
o yüzden
bu gece
hemencik
yaktım Eylül’ü
şifa niyetine"
nebevî esintinin sürgünüyle
kırgınlığın şeridinde
biter masallarda mutlu son
başlar güz hüznü hazan...
kızıl görüntüye
ah devşirir öksüz cümleler
yasaklı tümcelerin rimeli y/akar
gardiyan susma hakkı
yanılgının ensesinde nef/esin yas avazı
buruşturulmuş k/ağıtlar
mekansız şehirlerin gün batımlarına
ve şehirler güz doğuruyor
sarı-sıcak ç/ağladıkça
sayfa sayfa anılar c/an kesiği...
Hu’ya yaslanıyor bakışlar
değmeden kirpikler birbirine
harf harf iççekişler dağlanıyor
mısranın yüreğinde
eylül’ün nar’ı öpülüp
vasiyet yazılıyor bir acı zılgıt
şair ellerde ezik bir ayraç
şiirbaz gözlerde bir damlaya gark
ıslak sayfalar
ya sabır,bitime çeyrek var...
kendinden kaçsın mısralar kafiyeler
hazanın gölgesinde yaşlanıyor şairler...
"hepsi bu kadar"
Hazal karadağ