7
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1761
Okunma

günler akıp geçer
yolculuklar
istasyonlar
ömrün durakları............................
bu kaçıncı ateşe veriliş? bu kaçıncı bozumu zamansız, sevda bağının/ağzımda koruk tadı hasretinle/
...aynalardan geçiyorum
yağmurunu siliyorum camların...................
...........................
ellerim üşüyor
koltuk altımda ısıtıyorum
içimde kasırgalar yıkıyor bendlerini
ellerim ellerini özlüyor
acıyor şimdi sözlerinin vurduğu yerler/ benliğimi aşındıran
taşa bağlı yosun çaresizliğiyle
susuyorum
ürkek ve acele,
gün dolduruyorum kumbaralara
beni sevdiğini düşündüğüm saatleri
(onlar benim hazinem/di…..)
şimdi belli belirsiz bir korku içimde, itirafından kaçtığım,
yabancı bir el vechiyle
sökülüp atılmayı kalbinden
bekler gibi bakmadayım gelecek günlere
ömür akar geçer
trenler yol alır
otobüsler, uçaklar...
geride istasyonlar kalır
yıkık dökük binalar , tütmeyen bacalar , havada bir leyleğin
süzülüşü………..
üşüyorum
kalbimin uzağına düşüyor adımların
yokluğundan öte ölüm var mı Yusuf?
Gülce Cibran
5.0
100% (5)