1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1301
Okunma

çocuk çocuk,
ben senden öncesini ve sonrasını gördüm sende su
yitik bir dilin az çok sürüldüğü dudaklarında kan
tırmanmak birazda bir yıldırıma enine boyuna ateş
koşarken yol ortasında durup yorumlamak yağmuru
imlası yok yaşamın sudan kurulalı beri düşülkem öte
koştum sana şurdan sırdan köprüler kurarak örtülü dil
duralım birazdan gökkuşağından geçer dinle şiir bir gül
boynuna sokulmuş soylu bir aşk nakaratı cümle cümle ölüm
ve yadsıyarak ölümü göğe kanat kuşanan uslanmaz dirim
yankısı çalınmış bir ezginin eğninden dökülüşü kahır damlası
seviyorken o kadının kiraz dudaklarında erimeyi buzdağı Tanrı
beni oldurduğunu söyleyen annem yalancı bense hala ham vişne
ne yapayım çocuk bu kan merdiveninden tırmanıyorum ömrümü
kuşların gök düğününe katıldım her akşam üstü ölgün şiirlerle
sabahlar mı onlar bir güvercin hafifliğinde konup göçerler uzak
de ki çıplak bir gül göncasıyım avucumdaki damladan içerlemiş
de ki bir kayadan oydum yuvamı toprakgillerden ötelenmiş
çocuk çocuk,
ben senden öncesini ve sonrasını gördüm sende. ne mi, hiç...
Altı temmuz_İstanbul_Ünal Yiğit