1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1546
Okunma
yağmalanmış bir dimağın sürgülü kapılar arkasında bırakılışı
tomur tomur açan goncalar makaslanmış
ben, kuru bir dal sensizlik köklerine bağlı kalmış,
umursanmaz bir hikayeyim artık halkın unuttuğu
bestesiyken mutluluğun bir zamanlarında masalların mavi rüyası
çirkin bir söylemle başladım haykırmaya
bilmem lazımdı aşk ölümdür
ve önümdür acılar
sırt vermemek gerektiği.
şimdi o yoldayım ey yarenler ey seven yürekler
gömüldüğünüz acılarda bir mezar da bana açın
kandillne sarın beniaşk ateşinin biraz daha aydınlansın makber
toprak altı soğuk sevgisiz kalpler gibi
ısınsın cemre düşmüş toprak gibi
belki küllerimizde biter bu boğuk
bu yalan heyulasındakı ifritten soğuk.
bir süleyman kuşu ve yusufçuk savaşıyor içimizde
biri sevda biri iktidar
kırlangıç kaldı aralarında
bir serçenin minnacık kanadı kırık
bir güzide bahar yaralı ölümcül dövüşlerde
türkülü ağıtlar yakılıyor belirsiz bir ezgi
bakışlar kırılıyor sevilen mi cellat mı
sadece muallakta kalan bir gizbir sezgi
ürper,yorum ansızın bir miyavlama sesiyle
ürperiyor ansızın en sancılı noktası ömrümün sensizlik düşüncesiyle
yontuyorum en sitemkar yanlarımı
koparıyorum en isyankar kelimeleri sözlüklerden
bir asude sessizlik kalıyor
bir asude sensizlik kanıyor
türküsüz dallarında
sadece bir kuru bende adın kalıyor.
5.0
100% (1)