4
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1747
Okunma
katrandan zamanlarda bir inme iner kaleme
baş döker başakları hasat zamanlarında
derleyecekken aşkı bir sümbülün.
hangi kelime dil olur
bitmeyen tarifsiz sızılara
ıstırap okları sineye nişan almış
konar mı bir güvercin
ağ bağlar mı bir örümcek saklansam mağaraya.
dökülürken çağlayan gibi üstüme kor ateşler
karınca niyrtiyle yol al figanlarıma.
akrepler temizlese dert hanesini
kırlangıcın makaslanmış kuyruğuna tutunsam
ebed yaşamak müjdeli elemlerimi
ayıklasam bir pirincin taşında
riyasızca haykıran tüm hücrelerimi.
kör kütük sarhoşluğu yaksam mısır çölünde
damla kadar bulur mu beng-i sudan dudağım.
gelecek velvelesi, yaşamak esir düşmüş
kurtarsam bir yıldızı
vurunca yalnızlık karasına
öldürsem bitmeyen ibretlik hecesi
bir zeytinle dursam özgürlüğün yasına.
can bulur mu o vakit ruhsuz bedenim
göz yaşıyla yeniden yazılsa masalımız.
tahtadan bir kuklanın mavi saçlı perisi
yalnızlık adasında yine çaresizse aşk
yetişir mi ki zaman ellerinden tutmaya
anne kalbiyle yaksam en derinden bir ağıt
boylam boylam gezinsem haritalarda seni
amazon yeşilinde silsem yürek terini
baykuşların ağzına bir uğur nakışlasam
varlığınla yok olsam,
varlığında yok olsam
biter mi bir hurma serinliğinde bu ateş.
alır mı içimden sonsuz elemlerimi.
5.0
100% (4)