6
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1229
Okunma
O şehir’den ne haber gelse, ilhamdır şaire...
soyunarak özlem dağıt bu gece
anne esrarında yasa dışı aşklar işle
kalbimin ölümlerine
sana hasret bir durak kalsın
penceremin dibi, Boğaziçi’nde.
eski bir aşk doldurup kadehe
ölüme özlemi anlat dillerde
bana bir sayfa aç şehrinde
şehrin son ışığını sen kapat
senin olsun son ısınacak kanepe
bırak, aldırmasın otobüsler
kırsın direksiyonu şoför rıza
gözlerin işlensin bir buse gibi
gönlümün şehr-i yar sahilinde
gözlerin taksın sevdayı
tuttuğun yasak bir çanta gibi
sarılayım ince beline
ılık ılık aksın nehirlerin
memleket kadar sıcak olsun ellerin
bir bardak da demli çayım olsun
sevinçle çocuklara açılan yüreğin
sen sarart düşlerimi düşlerinde
köşesi yansın şiirlerim ateşinle
martılar sevişirken güpegündüz
o mavilerin büyülü nefesinde
bana bir yaş akıt bulutlarından
bir kadeh sonrası acıtsın yeniden
aşkın en derin hülyasında susup
çürüsün dirseklerim yazmaktan seni
sana hasret bir durak kalsın
yüreğimin kenarı, Haliç’de.
son bir kez daha bakarcasına denize
bir nefes de benim için al İstanbul’dan
vapur yanaşıp iskeleye, kuşlar eşliğinde
mızıkacı çalsın sana bu son şiirimi
büyüsün kanayan yaralarım saf saf
gözyaşlarından düşüp, ellerinin Cennet’inde.
5.0
100% (8)