Şafak sökülürken gün eşliğinde,
Sökülesi gönlümden, çıksana hadi.
Kuru bir çöl oldu, sen yokken vadi
Bilmezsen bilme umurumda mı?

Davullar çalınıyor sahur saati.
Her tokmak zihnimde sen diyor sanki.
Bereketli hasretin, hiç bitmiyor ki,
Bilmezsen bilme umurumda mı?

Sabah olur horoz seni çağırır.
Sersemliğim abdest ile dağılır.
Sana olan duada, amin çoğalır.
Bilmezsen bilme umurumda mı?

Rızık için erken kalkar giderim.
Yol boyunca seni her dem görürüm.
Abdullah’ın birini sen zannederim.
Bilmezsen bilme umurumda mı?

Yola basmaya korkar yüreğim.
Ürkerim bir canlıyı ezerim.
Çiçek diye çalı çırpı dererim.
Bilmezsen bilme umurumda mı?

Bir kuş pencereme uğradı bu gün.
Ona da seni sordum uçup gitmeden.
Anlık kaybediyor kendini aklım.
Bilmezsen bilme umurumda mı?


Dün öğleyin simit aldım çocuktan, sahildeki martılara salladım.
Yemediler oruç imiş onlarda, hayret ettim garipsedim ağladım.

Sadakat olunca seviyor canlı, nimet veren Şah’a hürmet ediyor.
Hayvanlar bile biliyor yalnız, insan oğlu pek bir nankör oluyor.

Sen gelmeden bitmeyecek niyetim.
Sen gelmeden hiç bir ezan iftarı olmayacak vaktimin.
Niyet ettim aşkım için, üstüne aşk içmemeye,
Niyet ettim sevgim için, başka sevda bilmemeye.
Niyet ettim, senden gayrı başka bir yar bulmamaya.
Rabbim niyetimi kabul eyle Yarabbi.