2
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1506
Okunma
Ben şiiri senin gözlerinde okudum, seninle sevdim, seninle bildim yaşamayı. Sabahlarda demli bir bardak çay misali, kavgaların ortasında sevdim seni, ’İstanbul!’
yorgun türkülerinde yüreğimde bir kurşun
tarifsiz acılarında namuslu bir çay misali
adım başlarında aç karnına iftar akşamları
gün doğumlarında seherlere hasret şarkısı
hiç olmayan sevgililer kadar sevdalı bir şehir
...İstanbul!
ürperiyor ellerimde vedalara ait Eylüller
eski sevdalarıma ait nefeslerim tıkanırken
gül dallarında deste olup sararıyor anılar
bir hayat sonrası ölüm kadar uzak çığlığında
Yosun rengi gözlerinde tensiz sevgililer
...Karacaahmetde!
gece resmini çektirirken lacivert sessizlik de
bir yerde kan kusuyor tutsak yalnızlığım
şahlanmış saplanıveriyor soluklarım gözlerime
istasyonlardan nefeslerime çektiğim mazot
deniz kesik başların tanrıçası balıkların
...Boğaziçinde!
kavgalardan bıkıp gül kokulu sevdaları beslediğim
pazar yerlerinin ekmek bölüşülen bağırışlarında
birkaç zeytin, biraz peynir ve sulu bir domates
yaşam dilimde tükenirsen her saniye başı şehirde
paramparça bir yürek buluyor polisler her gece
...Çamlıca Tepesinde!
kadın kokuyor çimenler, bir milyoncu aşklarda
dokunurken irkiliyor teninde kirli yarahane
tevbelerin suskun şairi minareler dua vaktinde
efkarını çalıyor menkıbesinde azizler sinagogu
mabeyni gönle giden bir suskun şiir misali
...Eminönünde!
bir bardak daha düşüyor kulenin balkonunda
serseri bir bıçak saplanırken aşkların kaderine
hep de isabet ettiriyor vuslat acıyı soğuk yellere
duvarların kara rutubeti öperken yanaklarımı
sönmeye gayret eden bir ampul oluyor her gece
...Galata!
ölüyorum saçları uzuyor gözleri önünde sevgilimin
hiçbir sevgili onun kadar sadık kalmıyor gelişlerine
her gece koynuma girip üşütürken mavi elleriyle
yarı umutsuzluk siliveriyorum hapishanelerden
susuyorum şiirlerin yıldızlarda sevdalanmış ömründe
...İstanbulda!
5.0
100% (10)