3
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1298
Okunma

sayfa çevir bulutlarında İstanbul yüreklim
hakkına vesile olacak armoni, bekle sevgilim
suskun bir gemi
bacasında bir isyan çığlığı
sessizlik nedir bilmez Boğaziçi
yüklerinde bin yıllık tarih bekçisi
iğneler
zıpkınlar
kesik başlar
ve birkaç şişe
akıllarda kalmaz bir acı
şarkılarında bahtiyar bir sızı
küllenen sigarasına damlarken kahvesi
dantelli eldiveninde bir İstanbul hanımefendisi
ziftinde bir riya
güzellik nedir bilmez midir
gökyüzü pak bir seccade alınlarda
hiçbir şey sen kadar sıcak değil buralarda
nice olmamış hayalin mezarsız kabristanı
deniz mavinin soylu bir yadigarı
bir çocuk gonca gülünde oltası
ne balık gelir ne de bir başkası
aklını yiyecek İstanbul’un aşk telaşası
her gün geriye dönüşler için çok yavaş zaman
arabalar
dağlar
fasılalar
kavgalar
düşmüş müdür bilmem kalkmış mıdır ayağa
hepsi bir anlık dudak bükülmüş bir şarkıda
oradan buraya buradan mezara kadar
aşk riyasında tatlı bir elma
ruhunun en kıyısında sevgi düşer avuçlarıma
sürmeye çok uzaktır yüzün parmaklarıma
sensizliği doldururken bulutlar yamaçlarına
İstanbul ağlar meşhur cinayetlerin son olmayanına
sahibine kördür aşklar
sahibinden satılık bir bir
güzel midir bilinmez
o hasret denilen sihir
terk edilmeye makasla kesik sancılar koyar dudaklarım
uzun bir arşın atıverir kaptanlarım
ellerinde saklanırken gözyaşlarım
çoktan unutmaya aşk düşer ibretlik vesikalarda
susmak hep yakışır, susmak bir başkadır İstanbul’a
başka bir hayale düştüm şimdi sevgilim
çevirdiğin son sayfa kadar uzaktır bana İstanbul
İstanbul yüreğin, yüreğindir derdime meskenim
…
5.0
100% (8)