5
Yorum
11
Beğeni
0,0
Puan
1795
Okunma

Zülfün telinden dökülür
Saf tutar nazenin Selviler
Kâh yanarak
Kâh dumanlar savuraraktan...
Kıyımsız yüreğin
Gözyaşı zerredir damlada...
Hasret ki lâl figansız
Yalan cihanda...
Bulutların ardına saklı hüzün
Yok dostu olmayana bulutsuz bir gün...
Soldukça tebessümler
Kuru busede bozlak söyler
Saklı iç sesler...
Bir kadın geçti !
Gerdanından salınırken inciler
Ve sendelerken adımları şehrin dağ yamaçlarında….
Ürkekliği elzem
Kaidesi bozuk sevdadan
İnci çiçeği kırılganlığında...
Dolaşmaya çıktı
Bıraktığı bağlarda
Takıldı ayağına ölmek istediği zaman
Zul geldi nefes almak...
Sustu,
Gözleri kilitlendi intiharının yıl dönümüne,
Acıyla güldü dostsuz haline
Yanık bir kaval sesine meyilli gözyaşları
Çenesi titrek,
Buğulu bakışlarına asılmıştı engerekli geç’mişler
Çalınmış kapı kilidi
Sürgüleyecek yanı kalmamış alnındaki çizginin…
Arandı bir an
Oysa
O yaramaz çocuk yok
Gözlerinin en kuytusunda kayıp
Annesinin eteğine sığınan bakışları
Mevsimler adını hazan yazdı ardından...
Telvesinde fallara inat yaktı küllerini
Kabarmış yüreği gençliğinin,
Dallarından yaprakları sıyrılmış
Tuz buz düşlerin gerisinde
Gülüşmeleri çocuk yaşları
Çığlığına karıştı hüznün...
Ve bir kadın geçti kendinden
Boşluğa savrulmuş bedeninde binlerce diken
Kırık düşleri kanarken bakışlarında
Zaman sızısı oldu gazete sayfasında
Mürdüm gözleri gam kucağıydı yarı açık kirpikleri ardında...
Şair içinde akıttı ırak kalmış zamanı...
Evvelsiz ömrünü akıtırken ahire
Lisanının zehriyle soluksuz kaldı
Ne çare koca dünya
Söz tıkandı biçare....
Biteviye hayat hikayeleri….