1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
2935
Okunma

Geldim işte…
Her şey bıraktığım gibi…
Bir yanı hüzün hep bu şehrin
Bir yanı… /adını koyamadığım bir yalnızlık
Her zamankinden farksız İnsanlar
Hep aynı telaş, aynı koşuşturma
Sevdaları eskisi gibi İntiharlarla dolu
Hala Mutluluk öyküleri yarım
Sahte aşklar hala bir fahişe gibi Geceye satılır
Ağlamanın ve gülmenin ne bir adı, nede tadı var
Değiştiğimi fark ettiğimde dönmeye karar vermiştim
Meğer zamanın geçtiğini değişmek zannetmiştim/nede yanılmışım
Kahretsin…
Seni kalbimden söküp atamadığım için
Ve yine kahretsin…
Gözlerim hala senin olmadığını bildiği halde susuyor
Neydik biz ey yar…
Kâğıttan bir gemi mi?
İnşa edemediğimiz bir Limanı arayan; kâğıttan bir gemi
Her kayıp bir umuttu ya derinliklerinde yalnızlığın
Bizim öykümüz daha kaybolmadan umuda dönüştü
Daha kazanmadan, kaybetmenin ne olduğunu öğrettin bana
Okyanusa değil sadece ufak bir nehir kıyısına salmıştık hayalleri/yani gemimizi
Çok değil tebessüm dolu Mutluluk yüklemiştik batmasın diye
Yükü çok ağırdı da, ben mi bilemedim ey yar
Daha Saldığım anda vurup batırdın. Gemiyi de hayalleri de
Sen güldün, ben ağladım
Ve sonunu çizdiğimiz bir resmin yanlış karakterleriymişiz aslında
Çehreme ay ışığı vururken günahlarımın en firari saatinde
Ben çoktan o gemide bırakmıştım çocuk yüzümü
Sen ise demir atıp yalnızlığa ayrılık senfonisini dinlemeye başlamıştın bile
Bir taraf tanda çoktan yol almıştın yeni sevdalara…
Mehmet Emin Karademir
5.0
100% (3)