2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
995
Okunma
menekşeler derdim
inerken gözlerinin derinliklerine
rengine boyalı, tuzu kuru elvedalar
taç yaptım papatyalardan
saymadan yapraklarını
baktım bakla falına
kurda, kuzu teslim ettim
içim rahat mı rahat
toktu kurt ve açtı kuzu
fil sürüsü geçti buradan
hortumladı geleni gideni
sıçandı yaranan
aslan beğenmedi avını
kustu leş kargalarını
sütten ağzı yanan kaymak
sarıldı yoğurda
içimdeki akrebin zehri biter mi ..!
süremedi güneş yüzünü yakamozlara
kıskandı aynada ışığını çalan ayı
cinnet geçirdi yıldızlar
dertli görünce yeryüzü, semayı
kırptı göz dizildi göğün cümbüşünde
düştü endamlı endamlı
şarap kadehinin sarhoşluğuna
şerefine içti aşıklar zarafetin
yoksuldu şişe dibi ayyaşlar
…
göçmüş mü gurbetin göğü
hangi cehenneme baksan koyu karanlık
ah memleketim
hastayım gecelerine
uzanıp tutardım yıldızlarını
örgülü
sırma
kumral
saç
baş
yolasım geldi çocukluğumu
ısırmak küçük parmaklarını
al al yanaklarını tokatlamak
yıkadım yağmurları gözlerinle
yırttım bulutları kanatlarınla
vurdum yıldırımları bakışlarınla
avuçladım minik ellerinle deryayı
küçüldü dünya
küçükmüşüz
...
hop dedik
dur orda
çok öpme silinir anılar ..!
Sude Nur Haylazca