1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
944
Okunma
SOSYETİK PRENSES
Küçük bir karıncadır ellerimde kanayan
Dalgalar maviliğinde berrak gözlerin
Sarışın(Kızıl) mı desem güneşe,
Saçlarına aldanıp…
Altın mı desem
İpek saçlarını okşayıp…
Ağlasam yalnızlığım kanar içimde,
İncinir yüreğim nedense
Dokunsam sensizlik fışkırır
Alev dudaklarımdan.
Neden böylesin bilmiyorum.
Haykırsam gece karanlığında
İsyanımın doruk noktasında sana!
Bil ki kırgınlığın azalır
Ama üzülsen bile belli etmezsin sen…
Gururundan korkarsın.
Militan ruhum nefes alamaz sen olmazsan
Oysa sen; kalbinde taşırsın depremlerini
Ve oraya sadece hasretini gömersin.
Usulca yaklaşıp anılara
Beni sevdiğini gizlersin benden bile
Önce benim adım atmamı istersin
Hani sen yasak tanımazdın?
Kuralları hiçe sayardın,
Nedir bana karşı bu amansız tavrın.
Anlamsız korkuların yüzünden
Ayrılıklara sarılıp yatıyorum her akşam…
Kanasa bile aldırmıyorum hayallerime
Sensiz bir hayatın acımasız merdivenlerine;
Çıkılması o kadar güç ki,
Sosyetik prenses!...
Miladı yalnızlık olan takvimler geliyor aklıma
Gittiğin gün bütün tarihler sustu, çünkü.
Öfken bile sevgiyi kucaklardı bir zaman
Nerede o taze güllerin saksılarda;
Hasretinle büyüttüğün…
Yuvana döneceğin güne kadar bekleyeceğim seni!..
Deniz karası gözlerim kapanmayacak
O zaman uyumayacağım,
Gece olunca rüyalarım kanamayacak.
Çünkü yanımda sen olacaksın…
26.11.04.
Hüseyin Özbay