17
Yorum
7
Beğeni
0,0
Puan
2479
Okunma

değiştin mi hiç?
değiştim ben bu sene.
ve her gece,
her bir gece.
sadece dört soru sormuştum sana
ama bu gece
başka bir soru düşündüm:
zalimin mazlum ile,
celladın kurban ile
dönüp durduğu
bu dehşet çemberi
bunca delilik ne kadar daha sürecek böyle?
bu yıl, benim değişen.
eskiden uysal bir kuzuydum,
sonra bir kaplan oldum
ve vahşi bir kurt.
güvercindim önceden, bir ceylandım.
bugünse bilmiyorum ne olduğumu
/kızılderili müzikleri dönüyordu evrenin iki yakasında
anarşist çadırlar kızıl ağıtlar saçıyordu çukurlara
bağdaş kurmuş düşlerim harla yıkanıyordu geçen yıl/
bahar geç geldi / yaz henüz gelmedi
sonbahar sonsuz hevesli / kış içimde deviniyor bu yıl...
lehçesi anlaşılmıyor
gözleri bir içimlik şifa
elleri güvercin sabrı
güz sancılı özlemler getirecek bu yıl
kalbin kalbimde aç bir sığırcık
ellerinle karnımı tutuyorsun özenle
sarhoş yalpalamaları yoklarken bedeni
şarap oluyor dizlerimden akan kan
ölüm ne kadar yakın bu yıl
çokça kayıp izleri arıyor bakışların
alfabedeki otuzuncu harfi yoklar gibi
geçmiş senetlerin imzaları fes edildi
yollar yakındı yürürken
durduk ve uzaklaştık hedeften
insanlar kayboldu en çok konuşurken
şimdi mürekkep lekesi kağıdımda yüzler
şiirsiz geçecek bu yıl
çember deliliğe a(na)ç bir ayna tutuyor
med-cezirlerle yıkanıyor akıl
’cellat ve kurban’ yollarda sürünüyor
mutsuz geçecek bu yıl
duygusuz gözyaşları ağlıyor avuç içimde
bir yığın soru biriktirdim ceplerimde
parmaklarımda kurdele unutmayım diye
hafızam silinecek bu yıl
fulya/temmuz2011