7
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1104
Okunma
Tırnak uçlarında resmi hüzündür kayıtsızlığın
aşk adına karanfil yağlı tabloların
spreylerinde nar ekşisi
göz altı karartılarına düşmüş alafranga tınıların
her mevsimde cevapsız sorular
iskele sonu sahipsiz umutlar
sıcak bir simit avuntusunda
yanağıma çarpan siyah saçların
kimse aynı sözü etmekten bıkmıyor
çekinik bir aşk grubu yüreğinde
gidişleri bekleten şarkılarda fotoların
repliklerinde meryemin gölgesi
atıl bıraklımış hislerinde camına değen taşların
kırığı oluyor yanağında parçalanan yaşlarım
tövbeler bile bu kadar güzel iken gözlerinden
ay kırılması seferberliğin de belirsiz hatlar
okşanmaktan bile korkuyor parmak uçların
harabe yollarında him gidilmeyecek ırmak gibi
her lahza bulutlar dokunurken sesine
titretiyor sesimi anlamsız saklanışların
grafiğin de pişmemiş bir kuzu feryadın
hiç kimse anlamıyor anlamsızlığında bunları
sorular kadar uzun olmayan cevaplarında buharın
şanslı bir soytarı sayıyorum artık kendimi
irkilmelerinde uzanırken göğsüme yaşların
5.0
100% (10)