10
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1828
Okunma

Kanatır hücrelerimi haziran
Doğumundur, ölümündür
Varlığını kutladığım günlerde
Yokluğuna bitişimdir
Varlığım, koruyanım neredesin
Sahipsizim
Gittin ya bir Haziran
Haziran bana hazan
Bilmem yıllardan ne, hangi gündü
Zamanı bir yerlerde takvimden kopardın
İçimden kocaman bir can parçası söküp aldın
Beni sensiz bıraktın
Beni yalnız bıraktın
Dünya samanlık, ben kayıp iğne
Yetmiş iki milyon sarsa şimdi şevkatle
Şevkatsizim
Senin kolların başka güçlüydü
Sıcağın büyülü
Derler ki, el pençe divan dururlarmış karşında
Granadayı çektiğinde Maksimin kapısına
İnanaman
Öylesi sabırlı, öyle ılımandın alınca beni bağrına
Sibirya soğuğundan çıkıp gelsem kapına
Isınırdım kuzinesi tütmeyen sofalarda
Kanım çekilir şimdi soğuklarda
Güneşi de mi götürdün baba
Mevsimsizim
Koca çınarım
Üzerinde büyüdüğüm toprağım
Yorgunluğum, umutsuzluğum,mutsuzluğum kaybolurdu gölgende
Kökümden, yaprağıma sığınırdım sana
Ben
Bahçenin tek gelinciği
Kırağı vurur yokluğunda
Nasıl koyup gittin beni
Gölgesizim
Kahramanım
Senin masallarında konardım simurgun kanadına
Mutlu sonlar yazardın hüzünlü romanlarıma
Kıyamazdın sen bir damla çocuk yaşına
Elin kolun dolu bayramlarda
Eksiğini yamarken yetimlerin
Beni ağlattın oldu mu şimdi ya
Bayramlarımı götürdün
Şimdi ben de yetimim
Onulmaz, dikiş tutmaz sökükler bıraktın bana
İkiye bölünmüş bir yürek
Boş yanı sen, dolu yanı yokluğun
Hani çok güçlüydün sen
Hani ciğerini sökerdin beni ağlatanın
Zamanı geri alsana
Haziranı vursana
Bak yine o lanet zaman
Bak yine Haziran
Yine babalar günü
En sevdiğin pastayı yaptım
Ceplerine çokomel sakladım
Neredesin
Babasızım
20.06.2010
5.0
100% (10)