8
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
896
Okunma
dil dönmeyen
sözcüklere bandığım
tüm hayalleri
dipsiz bir kuyuya attım
çektiğimde her biri
ç ı ğ l ı k t ı
başladı
peşi sıra yağmur
eridi avucumda
şekerden umutlarım
dibine demirledim
başımı şefkatle okşayan
bir aksöğüt ağacının
her hüznün suçunu
eylüle yüklemek
düpedüz
s ı ğ l ı k t ı
İSTİSNA (30 Ağustos 2007, Şişli)
İstisnalar kaideyi bozar.
(önceki şiir: “gül”)
Aksöğüt: Ülkemizin hemen her tarafından nehir ve dere kenarlarında, çayırlıklarda ve sulak yerlerde görülen Aksöğüt, 25-30 m.ye kadar boylanabilen bir ağaçtır. Taze yapraklarının alt yüzleri, genç sürgünleri ve tomurcukları ipek gibi yumuşak beyaz tüylerle örtülmüş olduğundan, Aksöğüt adı verilmiştir. Yaprak döken bir orman ağacı olup fazla suya ve rüzgara dayanıklıdır.
(Kaynak: ebulten.tema.org.tr/2006/Agustos/AyinAgaci.htm)