9
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
3014
Okunma

Bil
Sensizlik kanıma dokundu
Kanımda parmak izleri muhacir bir kabusun…
Benden başka sığınacak bir yer bulamadı
Rüyalarımı verdim: rehin…
Bil
Hırçınım
Gözlerine bakarken ayaklanan merhametim
Şu şehre sensiz bakarken pençesi oldu küsmüşlüğün
Gözlerinin kahverengisine sığındığım akşamlarda
Ne zaman gülsen dudağının kenarından havalandım baharlara
Artık konamıyorum kimsenin selamına
Dokunamıyorum
Haczedildi parmaklarım
Bütün borçlarını ödedim
Dilimi verdim
Bil
Yabancıyım
Akrabasızım
Komşularına görünmeyen bir mahalleli
Fırından bayat ekmekleri isteyen de benim.
Bil…
Ucuz evlerde
Küçük balkonlarda
Güneşe çocukluğunu seren bu adam
Masasında kitapları ve birikmiş çay bardakları arasında
Seni temize çeken bu adam
Bil, umudun hicretini, sürgün bir sahabe gibi yaşadı
Beni almadılar ülkelerine
Mevsimlerine
Resimlerine
Kovuldum nehirlerden , çamurlu sulara soktum ellerimi
İntihara zorladılar
Çıldırmaya...
Yapmadım hiç birini
Oturdum kendi ekmeğimi yoğurdum
Ona da kuşları dadandı sensizliğin
Vermesem öleceklerdi…
Sen yaralandın
Ama ben karalandım
Zaman seni onarır da
Beni kazır halbuki
Şimdi yüzümü tanımadığım aynalara uzatıyorum
Senden sonra kimseye adımı söylemedim çünkü
Bana herkes bir isimle seslendi
Herkese dönüp baktım.
Herkese…
Ben hiç doğurulmamalıymışım meğerse
Kulağıma ezan okunmamalıymış…
Senin kapının önünden bile geçmeyen bir cenaze arabasından başka
Beni alıp götürecek hiçbir yolculuk olmamalıymış…
Şimdi sevin güllerin kızı
Şimdi çeyizini hazırla
Seni dualarla uğurlasınlar
Beni kısa kesilmiş makamsız selâlarla…
28 05 2011 06.02 kıztaşı…
5.0
100% (12)