4
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1386
Okunma

Yılmaz Odabaşından..
“Şiir ve gerçeklik?”
"Picasso, ‘Sanat, gerçek değildir, bize hakikati anlamayı öğreten bir yalandır’ diyordu. Yine yanılmıyorsam Ritsos, ‘Gerçek, sanatta salt yaşanan değil, düşlenendir de’ diyordu. Bu cümleleri düşünürken evimdeki akvaryuma bakıyordum ve önümdeki bir kâğıda şöyle not düş müştüm.(Bu notu, bir şiir kitabımın son sayfasına almıştım.) Şöyle diyordum:“Bir akvaryumu yazmak, akvaryumda yaşamaktan kolaydır; bu yüzden her dize biraz eksik, her şiir biraz yalandır...” Zira, aslolan hayattır!
Şiirde gerçekçilik direkt, somut değil, soyutlamalarla, imgelerle sindirilmelidir. Yoksa yazdığımız parti bildirisi ya da gazete haberi olur. Edebiyat, yalnız esinlenen değil, esinleten de olmak zorundaysa eğer, şair, yalnız gerçekliğin somut evrenine değil, düşlerinin imgelem denizinde, ütopyalarına gezinebilmeli, fakat şiirinin harcından yine de gerçekliği kovmadan şiirinin yapısını, çatısını kurmalıdır.
Özetle şiir, somut gerçekliği imgesel bir mecrada estetize etmeli ve bu gerçekliğe şiiri şiir yapan asıl faktörlerle- imge, ritm, sözdizimi, metafor vb. ile tamamlamalıdır.Çünkü gerçek, tek başına şiiir değildir, ama şiir, gerçeğe de sataşan, onu estetize eden bir söz sanatıdır.
-Aşk hep sensindir. Oysa sen dahi sen değilken...-
Ulviliğin de kahpe bir döl bırakırken yıl dönümleri
Kırılmış kalbinle geceleri hep böyle rahatsızsın
Bir damla su olup yapışır damağına umutların
Çektiğin her nefesde bir çekememezlik başlar
Kırılır kalbin, yanarsın son yükselen duman kadar
Antropolojik bir aşk hikayesi çizersin gözlerinle
Yüreğinin burkulduğu anda masumdur ellerin
Kanına karışan uyumsuz bir kan olur hayallerin
Kuş çiziverir sarhoş bir delikanlı pencerelerde
Kız çocuğu ağlar babaannesinin dizinin dibinde
Kelimeler hukuksuzluğun en tatlı yanında iken
Beyaz taciri olursun adını kötülerken siyahın
Orkideler kadar basitleşemez tüm sandıkların
Yanılgılarında bir hırsız konar ümitli çeyizine
Çift minare kadar geçersin Anadolu’nun tarihine
En olunmaz hayal olursun mısraların küvetinde
Giderin yoktur, ağlamakla başlar tüm hikayen
Bir üste çıkmak için uğraşırken düşer seviyen
Sana dikenleri olan bir gül kalırıverir ellerinde
Hep kadere bağlayıp, kendin gibi sevemedikçe
5.0
100% (9)