0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1858
Okunma

Bekledim,
Yıllarca bekledim ben bu kör kuyuda.
Uyandığımda karşımda belirecek bir çift göze
Hazırlandım gelmeyeceğini bile bile.
Ve her seferinde sayıkladım adını,
Duymayacağını bile bile.
Demir parmaklığın karanlığına inat
Her sabah yanıbaşımdaki küçük pencereden
Güneş gibi doğacağına inandım,
Başka dünyaların yörüngesine girdiğini bile bile.
Nadiren de olsa uyuyabildiğim zamanlarda
Hiç de alışık olmadığım bir edayla
Tatlı bir tebessümle açardım gözlerimi.
İlk senin sesini duyacağımı,
Paha biçilmez o günaydın öpücüğünü alacağımı beklerdim,
Birazdan gardiyanın sayım için haykıracağını bile bile.
Açık görüş günleri geldiğinde
Yatağından ilk kalkan ben olurdum.
Önce tıraşımı olur,
Sonra en güzel kıyafetlerimi giyerdim
Ütüsüz olduklarını, modası geçmiş olduklarını bile bile.
Gardiyanın koridorda yankılanacak ayak sesini bekleyemezdim
Yüzünü görmekten nefret etsemde,
Birazdan senin yine gelmediğini öğreneceğimi bile bile,
Ve bugünü de onunla geçireceğimi bile bile.
...Nihayet, bir açık görüş gününü daha
Açıkta olmak, demir parmaklıklar ardında olmamak farkıyla
Geleceğini, özlediğini ve hala sevdiğini
Hayal ederek,
Kağıda dökerek geçiriyorum;
Çoktan unutmuş olduğunu bile bile,
Tüm bunlara değer olmadığını bile bile...
-Halis İPEK-
(Yorum ve puanlamanızı bekliyorum. Teşekkürler...)