7
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1485
Okunma

kabuksuz kavruk yaralarım
üryan vakitlerin eşiğinde
şehr-i istanbul’un
lâleleriyle söyleşir
‘’gemiyi bekleyen kuşlarım’’ huzursuz
zaman nazlanır
yol ağzında beni bekler rüzgârlar
terazinin bir kefesinde korkularım
bir diğerinde sırılsıklam düşlerim
zincire vurulmuş çıkmaz sokaklarda
‘’ herkes kendi çarmıhını taşımak zorunda’’
der gölgemde Kafka
‘’ birbirine karışan sahipsiz sisler gibi’’
hatıraların tarazlı yüzünde karılan
Savaşçı mısralarım yorgun
yalnızlığın teknesinde yoğrulmuş bedenim
güneşli güne öfkeli
çolpa yolları devşiririm
sızlar gözlerim
dağılır içimde kötü ruhlar
‘’denizi geçtim amma derede boğuluyorum’’
yaşamak zor be!
gönül gençyılmaz
5.0
100% (8)