Sen Allah’ın bir lütfu, alnımdaki yazgısın
Bir bahar dallarımda erdin yeşil eriğim.
Sen ruhumu okşayan, huzur veren ezgisin
Ne de güzel dünyama girdin yeşil eriğim.


Sen yüreğime esen bir bahar meltemisin
Bardağımdaki çayın şekerisin, demisin
Sen canımın pınarı, gönlümün zemzemisin
Bana tüm dünyaları verdin yeşil eriğim.


Dalımda bülbül oldun, nazlı nazlı şakıdın
Yediveren gül gibi tezgâhında dokudun
İçimden geçenleri, yanılmadan okudun
Gönlümün bahçesinde birdin yeşil eriğim.


Gözümden bir damla yaş düşse hiç kıyamazdın
’Neden ağladın annem’ deyip de uyumazdın
Benim yerime asla kimseyi koyamazdın
Sen bana en güzel dost, yârdın yeşil eriğim.


Hatırlar mısın bilmem, senin tek güzelindim
Yalnız sana aittim, tek senin özelindim
Nefesindim, canındım, ciğerindim, elindim
’Benim annem bir melek’ derdin yeşil eriğim.


İnan ki görmemiştir, böyle sevgi bu cihan
Bunu tarif etmeye, yetmez ki hiç bir sühan
Ey yüce yaradanın emâneti sen DUHAN
Beş vakit her duamı sardın yeşil eriğim...


ASİYE ALEV AKBOĞA



Sen doğarken bebeğim; güneş sustu, lal düştü
Dol/Du HAN/em seninle, Mir’din yeşil eriğim
Müjdeci melekler ki kulağıma yapıştı
Sen göklerin alnında ter’din yeşil eriğim

Ay düşmüş bakışına, gökler bugün cephesiz
Muhammedî gözlerle, Nur’dun yeşil eriğim
Cennet nere deseler, gözlerindir şüphesiz
Acep Kevser mi derler yurdun yeşil eriğim.......(Serdar Akkoç)