3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1716
Okunma

Eğer bir gün
Yolun düşerse kaldırımlara doğru
bak bana çocuk !
ve gör beni
geçerken hemen yanı başımdan
ama öyle tuhaf tuhaf bakma
ben de bir insanım aslında
çocuğum ben de, senin gibi
senin annen var çocuk
bak, ellerinden tutmuş
oysa ki, benim annem yok
bütün farkımız da, sanırım bu
annem var mıdır acaba benim
“annemin gülümseyen yüzü” diyebileceğim
bir annem var mıydı ki
gülümser miydi bana
bir zamanlar
sever miydi beni
ben de çocuğum daha
bakma bana öyle
tut şu titreyen ellerimden
kaldır
bırakma çocuk
bırakma beni, böyle kaldırımlarda
içime işleyen kar ayazlarında
nefesimle ısıtırken ellerimi
bir sıcak simitin buğusunda
ve
demli bir çayı yudumlamada kaldı
benim, bütün pembesi yamalı düşlerim
öylesine kimliksizim ki
tanıyan bilenim bile yok
kimim ben
pestil gibiyim … işte gör bak
sanki bir asır geçmiş üzerimden
kaldırım taşlarında doğmuşumdur ben
evet evet
olsa olsa böyledir
benden bile büyük bir ihtimalle
kaldırım taşlarında
sonra da
unutulmuşum burada
ah, ne çok kanar yaralarım bir bilsen
bir bilsen
bu kaldırım taşlarında
ezilmişim en incesinden
kıyılmışım usta ellerinizde
hassasiyetle dokunmuş bir kilim
ya da bir film hilesi gibi
hani, çok da inceden inceye
aklım fikrim yine de
rengarenk’siz uçurtmalarda gökyüzünde
ben kaldırımlarda
bu yerlerdeyim işte
hiç gülemedimki ben çocuk
oysa ki, daha dün gibi
"benim de çocuksu gülüşlerim var dı"
demek isterdim sana çocuk
biliyor musun
yalan bile olsa
ne çok kanar yaralarım
ah bir bilsen
ah bilebilsen çocuk
bu kaldırım taşlarında
Mert YIGITCAN
06 05 2011 / istanbul
5.0
100% (2)