7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1443
Okunma
mutlumusun orada
.
.
.
sen öldüğünde baba
doksan birin kışıydı
yalın ayaktım köy meydanında
önce anamın feryadı yankılandı
kuş kayasından
’evimizin direği
gözümüzün nuru koca adam gitti’
sonra bi koşuşturmaca başladı ki sorma
bende koştum
neye ve niye koştuğumu bilmeden
ölümü tanımadan görmeden
bir çocuğun merakıyla koştum
misketlerimi bırakarak ulu orta...
kapı aralığından gördüm
yüzün örtülüydü
odayı gecikmiş bi ölüm sarmıştı
imam Kur’an okuyordu başında
anam ağlıyordu ayak ucunda
dışarda kar yağıyordu
abim dut ağacının altına oturmuş
cıgara sarıyordu
yüzüne acı bi sorumluluk düşüyordu
yere de üç beş damla yaş...
sonra bi el omzuma dokunuyor
arkadaşım hasan
elinde tuttuğu
bi avuç misketi uzatarak
ağlama
’bak bunların hepsi senin’ diyordu
sen öldüğünde baba
doksan birin kışıydı
burnum akıyordu
ödevlerim birikmiş
duvarda çantada duruyordu
kapı çalıyor
kimse bakmıyordu
sen öldüğünde baba
saat dokuza on kala duruyordu
sen öldüğünden beri baba
artık zaman hiç geçmiyordu...