gün geçti sen geçmedinbu yolda başladı sana olan duygularım hani geçerken salına salına ve bakmazken ben bakarken sen bana duygularım birikmişti her köşe başında her kaldırım taşı altında seni severken ve böyle hergün içten içe ölürken bilmezdim hayatın zorluklarını yaşamın alıp götürdüğü yarınları çocuk aklıyla herşeyi oluruna bırakırdım ve bi gün benim olursun sanırdım kar yağardı ozamanlar sokağımızın başında toplaşırdı çocuklar kardan adam yaparlardı yol yokuştu çılgınca ve özgürce kayarlardı ve ömrümün en güzel anıydı o an sabah olur sen geçerdin yine sokağımızdan saat yine her zaman ki gibi sekize on var ben seni hep böyle görürdüm üzerinde siyah önlüğün elinde çantan sırtında mavi hırkan ve yanından hiç ayırmadığın bana bıraktığın kalbindeki yaran oysa ben hep pencerenin önünde olurdum aynı konumda saatlerce öyle dururdum çocuktum bilirdim herşey bi anlık ve ciğerimde ince bi hastalık şimdi iki ayağı tutmayan pencerenin önündeki sandalyede oturan zayıf yüzlü bi çocuğum bundandır benim sana olan yorgunluğum bu yolda başladı sana olan duygularım aynı konumda aynı renklerde hep aynı saatlerde gün geçti sen büyüdün ben küçüldüm ve hayatın çıkmazlarında en umulmadık anlarda görüldün şimdi bilinmedik tek bi şey vardı belkide sen benden habersiz ben zaten kendimden ümitsiz... yaykın 2003 |
--
yeterli burasi...