58
Yorum
37
Beğeni
5,0
Puan
4909
Okunma


Ruhuna
Sarmaşık gibi kök salıp,
Piç irinlerini akıtmadan evvel
Gülüşünde s/akladığın ne çok bakir düşlerin vardı
Öksüz bırakıp her birini ç/alıp götürdüler senden
Hem de hiç acımadan çocuk...
I.
Büyümek;
Yüreğin ağırlaşması
G/özün taşıyamaz olması mı suç(luluğ)u!…
Yenileneyim derken yenilmek
Eskitirken eskimek
Kirli, pis sular ıslatırken etekleri
Eskirken eksilmek
Fayı kırılmış yürekte Azrail’in kol gezmesi mi yoksa?
II.
Büyüdük...
Saçlarımızın her telinde dünden kalan
Bahar kokuları soluyor.
Ruhumuzda sıkı sandığımız düğümler tırnaklanıyor...
Bilinmez bir şehrin sokaklarında
Adres soran kadar, yitik umutlar...
Sözlerin sayısı, anlamlarını geçiyor.
III.
Şimdi...
Dur/aklama vakti!
Sırat köprüsü iki dudak arası
Gecenin siyahı güne düşmekte
Kayıtsız şiirler
Kifayetsiz sözler...
"Arkamızdan koşan zamana kaçabildiğimiz kadar yakınız"
IV.
Dudaklarımızdaki mülteci gri duaları
Avuçlarına bıraktık anne
Usulca yüzüne sür, amin diyerek...
Çoğunluktaki b/iz olmadan
Bizden biz daha da gidip/yitmeden
Elver...
Tut ellerimizden
Tut ki…
Mavi gülüşler öpsün ömrüm(üz)den…
5.0
100% (77)