mevsimidir

biz masamızı kurduk
kentlerinizden fertlerinizden
ve dertlerinizden dönüşte
buyrun sizi de bekleriz

sırtınıza birer şal
gözlerinizin kıyısına birer sal bağlayın
gitmek gerekebilir gece
ağlamak gerekebilir
ürpermek gerekebilir haziranın başıdır

ama biz masamızı kurduk bir kere
mezemiz taze. rakımız soğuk.
şarkımız ve sabrımız eski tek
yaramız tam. yarımız eksik
her şeyimiz ham eksikoğlueksikleriz sek

yine aynı kadınlar söyleyecek
işinize gelirse...
yine tanıdık adamlardır sızımız
yine beklediklerimize nail bir şeref
yeni bir şey yok boşuboşuna sormayın
kuzuciğer evet hep

durmayın açsanız davranın haydi
kaçsanız nereye giedeceksiniz ki yormayın
kandırmayalım birbirimizi haziranın başıdır
kentlerinizden fertlerinizden ve dertlerinizden
dönmediniz bırakmadılar

saçlarınızdan anlamıştık
sallarınızdan anlamıştık
şalsızlığınızdan omuzlarınızın
yalansızlığınızdan ağlamıştık

biz masamızı kurduk bir kere
getirin buyursunlar
kendimizinkilerin yanına biz onları da ekleriz

haziranın başıdır

ama yine aynı şarkılar söylenecek
martılar falan da yok
yine aynı adamlardır sızımız
bir yere varmamış adımlardır geçen haziran
haritaya yeni bir ad eklenmedi mezeler aynı
kuzuciğerdir evet

haziranın başıdır değmez mi aşığız hep
salın gitsin salları
nasılsa en sonunda biri hep devirir bardağını

mevsimidir

biri devirir bardağını;
koca bir kış. koca bir suç. koca bir puşt çıkar içimizden
kentlerimiz fertlerimiz ve dertlerimizle bir!




JD