Hayallerimin cılız dallarından gün sızıyor
Yasaklı bir ömrün merdivenlerinden iniyorum
Senli çığlığımı dinliyorum bir tabutun içinde
Düşlerin gömütlüğünde aşk bedenini arıyor

Gecelerin karanlık damarlarında kekre yalnızlık
Bir deniz oluyor dudakta gücenmiş merhabalar
Bahar kendine küsmüş ıslanmış martıları izliyor
Sökülmüş tenimden mağrur çığlıklar dökülüyor

Derin uykuların rahminde sevdalı bir kız uyuyor
Okşanası saçlarını uçuşturuyor mülteci rüzgârlar
Sen uyu aşk, geceyi örteceğim ben kadın tenine
Yorgun yıllarımı unutarak sokulacağım bedenine

Çığlık emdirdim yarasalara, gece kendinden utandı
Sargılı bedenim seni anımsadıkça yaralarım azdı
Kırık vakitleri süpürüyordu çöpçüler, mevsim yazdı
Bir kadın kendi yatağında ağlıyordu, yüreği bitaptı

‘Çık gel uzaklardan, dokun varlığınla özlemli ruhuma
‘Bitir isyanlarımı yar’ dedi uzatarak kollarını bana
Kırdım sevda sazımın mızrabını, attım azgın sulara
Dilimdeki türkülerle geliyorum yar aşkın saraylarına.

Selahattin Yetgin