Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
İsa inan
İsa inan

KENDİNDE SUSKUN

Yorum

KENDİNDE SUSKUN

( 26 kişi )

21

Yorum

8

Beğeni

5,0

Puan

3299

Okunma

KENDİNDE SUSKUN



............................ Zerya’ya


takvimlerden ayrılığı kopardı
sevdaydı kalan

hep bir doğruya tutunur yalan
yanlışın içinde boğulur zaman
susar kendi içinde
susar zeryam

kendi uçurumuna urgan
düşüne kurban
içinde suskun
dışında bayram

sesini arar dağlarda
dağlarda dağılır
düşlerde kalır
boşluğa düşse de gözleri
hep kendine sarılır

uyanır uykulardan
korkmaz korkulardan
dağılsa da kederi
suya inse de elleri
inmez mavzeri
omzundan

kim mi diyorsunuz
ben de bilmez kendini zerya’m

kendini bilmez dinsizin dini
o da bilmez rengini
içinden suskun
dışından bayram yeri

hep halayları
halayları özler elleri


ansızın sızım sızım sızlar içi
giremez gecelere
kod adı yok
yokluklara açar pencerelerini
sevdasını koynunda saklar
Zerya bu
güneşten önce doğar

üç şey kazınmıştır künyesine
amed
yılmaz
deniz
birde sonsuzluk ekler sonradan
sonrası yalan

bir tetik düşürür yalnızlığına
yarım kalmış bir şiir gibi
yarım kalmış bir düş gibi
içinden kanar
kanar
cehenneme kadar


aşk içinde dillenir
içinde döllenir
dillenir sorma
sorma zerya’m
kirven ne haldedir

yaralarım yama tutmuyor derdi
ve öylece b(akardı
derinlere düşerdi g(özleri
içinden suskun
dışından bayram yeri

aşka yasak
kendine tuzak
güler kendi içinde
yarım yamalak

türküleri inmiyor dağlardan
kendine sürgün
düşüne kurban
zozan’ı
zozan’ı özler durmadan

bir güz konar avlusuna
ömrü ayaza keser
zerya bu
keklik gibi
oradan oraya seker

kaç kuş üşür
kaç ay doğar
zerya bu
geceyi gözleriyle yakar

o hiroşima’ya atılan bombanın çekirdeğinden
kök salar hayata göz yaşlarıyla sular kendini
acılarıyla avutur
dünyanın gözünde bir şark çıbanıdır
patladı patlayacak
fitili yüreğindedir

yine kan kokusu karıştı toprağa
kurtlar uluyor durmadan
bir parça can derdine düştü beden

döner kendi içine pusu kurar
umudundan başka nesi var

iki hiçlikten bir olmayı
yoktan var etmeyi ezbere bilir
ezbere bilir bütün dengbejlerin türkülerini
ezbere bilir annesinin karnında
babasının dizinde öğrenmiştir
sesi de sessizliği gibidir
yakar yırtar geceleri de kendine gelir
kendi toprağına yabancı
puşt amcasına dilenci olmuştur ecdadı
yurdunda yaralı bir yüzdür artık
gerilladır
dağların adıdır
o bir şark çıbanıdır
anaların ağıtıdır

zerya düşünde saklıdır
içinden kanatlıdır
bir deniz gibi vurur kıyılara
kavgalarda saklıdır
ama o hep haklıdır

bir kurşun sekerdi geceden
filistin bombalanır
ırak işgal edilirdi
uyanırdı zozan
ablasını ablası özler durmadan

ateşler içinde kalır kuşatılır düşleri
yarım kalır gülüşleri
zozan ablasının uzun kederi

ölüp ölüp dirilttiklerimiz saymazsak
kaç can bıraktık ardımızda
kaç gözyaşı
kaç ayrılık
kaç sulu gözlü sevgili
öpüp öpüp bıraktıklarımızı saymazsak
bizden geriye ne kalır



azrail ile zar atar
kelle koltukta gezer
içinden yansa da
dumanı dışından tüter

sonrası kendine suskun
kendine fırtına
dilde yara
kavgada bela
kalır bir başına
susar ki susar
susar sonsuza

yırtar dağların bütün eteklerini
çıplak bir göz yaşıyla kalır

kan işer bastırırdı acılarını
zerya’m
bütün anaların haklı yası

ölümse gidilen yol
çekilen kahır
bu candan geriye ne kalır

zerya bir asi
ölümüne isyan
kıblesini şaşıran şeytan
sınırda sürgün
baştan sona uzun bir destan
d e s t a n
zerya’dan arda kalan

d e s ta n
z e r y a ‘ m

08 04 2008 İsa İnan

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (26)

5.0

100% (26)

Kendinde suskun Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Kendinde suskun şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
KENDİNDE SUSKUN şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
özgürakın
özgürakın, @ozgurakin
14.12.2011 16:30:12
5 puan verdi
bir mısradan binlerce şiir çıktığını sende gördüm ustam
hasretle kavuşturmayı aynı mısradan dizginleyen kalemin başımın ucundan eksik olmasın
TAMİRCİ ÇIRAĞI
TAMİRCİ ÇIRAĞI, @tamirciciragi
14.5.2011 00:17:32
5 puan verdi
Asıl siz aşkla kalın.Harikaydı destan, masal, roman ne derseniz.Tebrikler yazan yüreğe.
denizin dünyası
denizin dünyası, @denizindunyasi
18.4.2011 19:25:17
5 puan verdi
isa isa olalı her dem harika olmuştur,, ne deyim ki, özlemişim usta be şiirelrini seni,, canım dostum , hele ki yalnızık abidesi de tam senin dünyana hitap eder okumuş ,efenin de yüreğine gönlüne sesine sağlık olsun, sen bir başkasın gönlümde biliyorsun değil mi,,,,
susaraközlüyorum
susaraközlüyorum, @susarakozluyorum
18.4.2011 02:00:51
5 puan verdi
herhali güzeldi hayır mükemmeldi şiir
efemin sesiyle yüceleşmiş şiir adeta
tebrikler üstadım bomba gibi düşer dinleyen yüreklere bu şiir:)
Etkili Yorum
Sevilay Yücedağ
Sevilay Yücedağ, @sevilayyucedag
5.4.2011 00:34:59
5 puan verdi
Şiir değil olağanüstü bir destandı okuduğum..
En derine işledi usta..
Güçlü kalemine,yürek çağlayanına sonsuz saygımla..

Gözlerim

kuyusuna düştü kör aşkın

Naçar oldum bu sevdada

Üzerimde şeyh efsunu

yüreğime üflemişler

kara aşk iksirini içirmişler

Yüzyıllar sonra başka dünyadan

Ona ait olduğum bir yıldızdan

Ulaştı kayıp yeşil taşlı gümüş yüzük

Kendi mesihimi boşadım

Sessizlikteki kördüğüm çözüldü



Ne yıldırım aşkı

ne de platonik bir aşk

Bizimkisi gözleri kör

kapkara sevdaymış EVİNDA

Benim küçük dünyalarım

Senin büyük galaksilerin vardı

Bende senin gibi;

doğup ta doğduğuna inanmayanlardan

doğup ta yaşadığını sanmayanlardan

Birde hep çocuk kalmak isteyenlerdendim

Ama nerede oturduğunu bile bilmezdim

Fotoğraflarını görmüştüm

birde gözlerini

Sana gönül verenlerin

Ateşten gömlek giydiklerini

Genç kızların aşkından

ateşlerde arındıklarını duymuştum

Yeter ki bu gönül aşık olsun

Aşamayacağı dağ

Çözemeyeceği bilmece yoktur ki


Bıyıklarım daha terlemeyi bilmezdi

Ayrılık ki anamdan

hiç aklıma bile gelmezdi

İnsan bir sefer aşık olmaya dursun

Ana değil

hiç bir güç tutmazdı onu

Uçup uzaklaşıp uçsuz bucaklara

Sonsuz yolculuklara belki de

EVİNDA,

bu kadar cesaretli değildim ben

Büyük yüreğim küçük dünyam vardı

Bu dünyamda

büyük aşklara daha yer yoktu

Çocuklar çocuk olmalı diyor

Çocuklara ait hayallerim vardı

Ah EVİNDA

senin annenin kehaneti gibi

Hiç kehanette bulunmadı annem bana

Bilseydi yada bilseydim

Ateşlerde canlı canlı yanacağımı

hep yalnız kalacağımı

Belki de bir küpe olurdu kulağıma

Ama o dağlar var ya EVİNDA,

evimizin karşısında ki dağlar

Oradaydı senin mavi gözlerin

Gözlerin ki kalbimi eriten

zirve karlarıydı

Ve beni zamansız yolculuklara çağıran



Fen dersini çok severdim

Türkçe dersinde gözdeydim

Teşekkür belgelerimi biriktirdim

Resmi bayramlarında şairiydim

Mustafa Kemal’i anlamak isterdim

Yüreğimin yarısı Türk

Diğer yarısı yasaklı Kürt’tü

Bundandı her and içme töreninde

“ Ne mutlu Kürdüm diyene” de deyişim

Aferinler le şımaracak biri değildim

Öğretmenlerimle tek yanlı diyalogda

gözlerimle konuşurdum anlarla

hepsini de severdim de

-Ama beni vatan haini ilan eden Tarih öğretmenim hariç-

Sen ki aşkı veren EVİNDA

Bana yüreğimin yasaklı yarısını verdin

ondan utanmayı

onu bastırmamayı

onu sevmeyi öğrettin

Bana sevmeyi öğrettin ya

birde nefreti

ve hırsı da öğrettin

Azad olan yarım yüreğimin

Diğer yarımlığımı bastıracağını gördüm

Yüreğimin eşitlik terazisi bir değildi

Bu terazi dengelenmedikçe

insanları sevemezdim ki

Bu denge sana aşık olmaktan geçerdi

Oysaki sen başrollerdeydin

bense bir oyuncu figüranı

Sana olan aşkımda

eşit tartmıyordu aslında

Yoksa bu dünyanın terazisi mi bozuktu?

Küçük bir yüreğim

ama büyük bir dünyam vardı

Altı üstü bir doktor olacaktım

insanlara derman veren

Yada bir avukat olacaktım ki

teraziyi adaletle dengeleyen


Beceremezdim terk etmeleri

Bundandır unutmayışım halen

çocukluk aşklarımı

Fazla bir şey istemedim kimseden

Bir önlükle beş seneyi bitirdim

Oyuncaklarda almadılar bana

hep çamurlardan yapardım

Sonra kıpır kıpır oldum

Ayakları havadaydı kalbimin

Şarkılar dilimde

Senin aşkın önümde

Çıktım hiç bilmediğim serüvenlere

Anne kuş uçmasını öğretmemişti bana

oysaki ben uçabileceğimi sandım

Olimpusa çıktım önce

meğer tanrılar orada otururmuş

Athenaya seni anlattım

Güzel örgülü Demeter’e sordum

Aşkıma derman yoktu onlarda

Bana sadece bir parçanı gösterdiler

Bu aşkın kaynağının

Güneş doğan ülke olduğunu söylediler

Böylece çıktım Demuscos yollarına

EVİNDA’nın diyarına

Sonbahar sisli yalnızlığında

Karanlıkta ışıksız bir yolda

Ulaştım o tanrısal mekana



Sonbahar benzerdi EVİNDA

Nice tabipler

efsuncular

bilgeler

Derman bulmamışlardır yalnızlığına

İnsanoğlu bilmezmiş

tanrısal yalnızlığa bir deva

Sarhoş eden yalnızlık

Bu sarhoşluğun şarabı hayranlık

Seni içtikçe sarhoş oldum

Aşıklık

dervişlik yolunda yalnız

Sevişmek

yalnızlığın teniyle bütünleşmek

Benimkisi karasevdadır EVİNDA

Hani kansız ve kurbansız olmaz

Bu sevdaya adak sunanların

başka sevdalısı olmaz

Sen tanrılar katında yalnız

Ben kullar katında sana aşık

Bu aşkın terazisi eşit vurmaz EVİNDA

Karşılıklı aşk eşitlik istermiş

Daha doymadan bahçenin üzümlerine

Doyasıya koklayamadan çiçeklerini

Süte aç bebeler gibiyken

Sen bir dağ zirvesi gösterdin ki bana

Paylaşılması gerek yalnızlığın

İlk hedef

İlk ilke

“ Paylaşmazsanız yalnızlığımı

Aşkın zaferi ölecek

Zaferi elde edene

Bu yürek kutsallık verecek” dedin

Elim eline değememişti

Ve daha öpüşememiştik delice

Yüreğimde sen

ama sensiz

Yine önümdeki

sahipsiz patikalara gönderildim



Uğurlayan bir tek sendin

Ama uğurlanan bir tek ben değildim

Ben ölümlü bir kul

Öldükçe kullar

tanrılar ölümsüzleşecek

Kan verdikçe kullar

tanrılar hep varolacak

Sen ki EVİNDA

tüm serüvencilere

karasevdalılara

ölümlülere

Saçından bir tutam güç

Silahlarından silahlar

Muskalarından muskalar

Birde adının padişahlığını verdin

İnsanoğlu ile paylaşmak istedin tanrısallığı

Tüm gizemlerini söyledin tanrıların

Çaldıkça tanrılardan

verdikçe verdin kullara

Sen aşkı verdin EVİNDA

Tanrı kullarına

ölümlülere

Aşk şarabından içmeyenlere

aşkı sundun

Güzellik suyunda arınmayanlara

güzelliklerini sundun

İşte bu yüzden

istemeden yaktın onları

Senin aşkından

yangınlara attılar kendilerini

Ölümlüler ölümsüzlerin aşkından

ne anlar ki EVİNDA!

Ama sen verdikçe gücünü

ve kutsadıkça onları

Senin için

Senin aşkınla

Her biri kendini aşkın kralı gördü

Ve önce seni astılar

kendi padişahlıklarında

Sonrası senin gerçek aşıklarını

ve de hozanlarını

Ah EVİNDA ah

Kendi elinle hançerlettin aşkımızı

beni ise derbeder ettin

Sen ki kendi elinde sundun

ölümsüzlük şarabını onlara

Onlar ki sana ölümsüz gibi

sarhoş olan kullar

Sana senden daha çok

aşık olanlar

Ben ki bir ölümlü gibi sevdalandım sana

O şaraptan içmemiştim

Yani ölümlü Mecnun gibi



Yani ölümlü Şirin gibi

Mem gibi

Aşklar ölümsüz kılınabilinir belki

Ama insanoğlu fanidir ey EVİNDA


Önüme serdiklerinde

erliğin tüm aslan silahlarını

birde yılan kıvraklığını

Her er gibi olmamışsam aslan

Ben Şahmeran yılanlığını seçtim

Yılanlarla dost

onlar gibi aşık

ve yapayalnız

Muskalar ve tılsımlarla değil

Tanrı icadı silahlarla da değil

Yılan çocukluğunda çıktım yola

Ruhum çocukken düşmandı düşmanlıklara

Oyunlarda bile can almadım

Kazananların

ve kaybedenlerin yanında yoktum

Bir yumruk bile germedim kimseye

Bilek güreşine girişmedim

hiçbir bilekle

Ama aşkına kurban oldum EVİNDA

Elime silahları tutuşturdular

Giydirip kuşattılar beni

Can alamayacağımı bildiğim halde kimseden

Yollar ve yolculuklardayken yönümü

Sana sözler verdim

parmak izimi

Sense bana yalnızlığının çaresizliğini verdin

O zaman görmüştüm ki sana verilen

sahte sözleri

Bilirdi ki Şahmeran yüreğim

insan ihanetini

Sense tanrısal körlükteydin EVİNDA

Sanki görmezdin bu hançerlemeleri

aşkımızın kirletilmesini

nefessiz bırakılışımızı

Öfkeli bir yanardağdın

püskürür püskürürdün

Hem kendini

hem de seni sevenleri yakardın

Duymazlardı seni

“ Bana bir derman” derdin

“ Yalnızlığım beni boğar” derdin

Sen küfrettin onlar alkışladılar

Sen konuştun onlar alkışladılar

Sen ağladın onlar alkışladılar

Sen güldün onlar alkışladın

Sen sustun onlar alkışladılar

Sana aşık olduklarını sandıkları

kadar sana aşıktılar


Bir bahar uğurladın beni

Tavus-u Azamın diyarına

Sonrası öğrendim ki kurtlar diyarına

“Gitme sen dur” diyesin doğmuştu içime

Ama “gitme dur” demedin EVİNDA

Bu kuzucuk kalbimi

Neden hırsına

ve inadına kurban ettin?

Yılanda olsam başımı ezeceklerdi

Pusular uyuklardı yollarımda

Önce yoksulların açlığını

Tuzsuz bir yaşamın acısını

Soğukların vicdansızlığını

Susuzluğun serap bilgeliğini

İradenin zaferini öğrendim

Sonra yaşamın sevdasını

Sonra ölümün sırrını çözdüm

Birkaç sefer cehenneme gittim

Bir giysi ile yıllarca yetindim

Düştüm düştüm

düşüp de kalmasını öğrendim

Ben bende kendimi yok ettim

Elime verilen tüm silahları

uçurumlarda paramparça ettim

Çırılçıplaktım yalnızlıkla

Yeniden doğdum

Bu doğum ki acıyı da öğretti bana

Üşüyor ve donuyordum

Korkuyordum

Çiğler düşüyordu vücuduma

Aşkını kefiye diye örttüm

Aklar düştü saçlarıma

Tek tek koparıp saç tellerimi

Sana odak yaptım EVİNDA

Seni tanrı bilenlere inat

Ben seni dostu insan bildim

Ben de ki sen etten ve kemiktendi

Güzelliği ulaşılmaz değildi

Üstünlüğü itaat değildi

Sendeki gizli beni buldum

Ben sen oldum

Bundandır deliye yordular beni

dilimi kesmeye

derimi yüzmeye

Ben ben oldukça sana ulaştım

Bu bilmeceyi böyle çözdüm

Ölümü de yaşamda buldum

Yılanların bilinmeyen

yalnızlık öykülerini okudum



Anaların kehaneti doğrulandı

Oy yalnızlığın bakir ateşi

bana aşkın vericisi EVİNDA

Nasıl inanabildin

ve nasıl sundun pürüzsüz bedenini

Bilesin ki sen tanıdığım sen değilsin

Aşkımız bakire değil artık

Sigara dumanında boğdular aşkı

Bazen bir orospuya sattılar aşkı

Biliyorum sen yine

“dostlarım

aşklarım

arkadaşlarım” diyeceksin

Benim sana olan

tenden uzak aşkımı görmeyeceksin

Bakir bakardım senin gözlerinle dağlar

Sohbete girerdim senin dilinle taşlarla

Duyumsardım evrenin şarkısını

Sana şiirler biriktiriyordum

birde çiçeklerden albüm

zirvelerden taş kolyeler

Tüm çeyizim bunlardı sana dair

Sahte aşıkların gibi

sana köşkler ve imparatorluklar

sözü vermedim EVİNDA

Yıldızlar kuryemdi her gece

Ay ise postacım

Ve bilirdim ki bu evrende

Ulaşabilirdik farklı dillerle de aşka

Ve bilirdim ki

mutlu aşklar yoktur aslında

Tüm geceler sırdaşımdı

omuzdaşımdı benim

Közlerin üzerinde pişerdi yüreğim

Sana nice şiirler kurban ettim

Ben seni bunlarla sevdim

Kayıp zamanların hayaliydi EVİNDA

Bir gerilla ateşinde

Kürdistani bir gece

Sen ve ben bu hayalin içinde

Hani birde bizim kara çaydandan

gerilla çayı sunacaktım sana

Ve iki arkadaş gibi

iki duygudaş gibi

hani dost gibi

çocukluk arkadaşım gibi

Sana adadığım tüm şiirleri okuyacaktım

Sonra dönüp sana diyecektim ki

“Ey bana aşkı veren EVİNDA

Ben sana dair sözümü tuttum

Bu yürek seni yaşadı

İhanetten uzak durdu

Ama hep vicdanlı durdu

İstedim ki bu aşk sürsün

Mecalsizim artık bilesin

Direniş ne fayda

sarmışsa her tarafı lanetlik”

İşte hayal ya benimkisi

Aşkımızın trajedisini

yine görmek istemeyecektim

Sonra ağlayacaktım çocuklar gibi

Ağlamanın kadınsılığını bildiğim halde

Erkeklerinde ağladığını ispatlarcasına

hüngür hüngür

utanmadan

sıkılmadan ağlayacaktım

Belki de öğrenmemiz gereken tek şeyi

ağlamak

Ağladıkça yıkanır bu kirli aşklar

Ve becerebildikçe ağlamayı

anlayabilirdik insanlaşmayı

Ağladıkça istifa ederdim erkekliğimden

Tanrıçaların banyolarında yıkanır

Sonrası deniz kızı olurdum

Sana ulaşmak arzusu uğruna

neler neler olmazdım ki EVİNDA



Yalnızlığın arifliğine eriştim

yandım

kavruldum

küllendim ben

Unutmuşum kim olduğumu

ne olduğunu

nereli olduğumu

Bu yürek pirleşmiş

Artık bunu kaldıramaz bilmeliyim

Yalnızlığına ortaklık

aşkını kazanmaktı amacım

Herkes canını- kanını sunar sana

Ölümü karşılar heyecanla

Bendeyse canımdan gayri bir şey kalmadı

Akıtıldıkça kan çağlayanları

Bahçende güller açmayacak

Aynalar hep senin güzelliğini onaylayacak

Ölmek çok kolaydır EVİNDA

ama yaşamak çok zor

Yaşadıkça bir yüktür acılar sırtımda

Birikti özlemler

Ağırlaştı vasiyetler

Taşıyor yarımlık hasretler

Herkes böyle mi gidecekti

Aşk tanrıçası

nefretin tanrıçasına mı dönüşecekti

Bundandır benim kamburluğum

Damla damla sundum aşkımı sana



Duydum ki şimdi sen

Okyanustaki bir ada kadar yalnızlaşmışsın

Sen bir ada kadar

okyanusların zindanında

yapayalnız

ölümsüzlüğüne esir

tanrıların çarmıhında

Bende dağların doruklarındaki

esintiler kadar yalnızım

özgürlüğün zindanında

bensizliğin esiri oldum

Ama ölümsüzlük olmak istemiyorum

Solup kuruyan çiçekler gibi ölümlü

Kayan yıldızlar gibi

Kuruyan yapraklar gibi

Canlı ve cansızlar gibi ölümlü

Ölümlü olmayı bilmeyenler

yeniden doğamazlarmış EVİNDA

Aşkı bilmeyenler

aşık olmazmış

Yalnızlığa ermeyenler

başkasıyla buluşamazmış


Sahte evlilikler çağı bitti EVİNDA

Bozuluyor sahte nikahlar

Ayrılıyorlar

yalnızlıkta rengini bulamayanlar

Onlar ki her işleri öncesi

Senin adına besmele çekerler

“EVİNDA’nın adıyla” derler

Yani “ bize aşkı verenin aşkına”

Sonra seni ruhanileştirirler

kendilerini mümin görürler

Önünde secdeye dururlar

Barışı da sende mahkumlaştırırlar

Savaşlarının da gerekçesi yaparlar

Seni mülk edinirler kalplerinde

Oysa bilmezler ki

aşkın kimseye ait olmadığını


Söylenir ki;

bu aşk efsanesinin sonunda

Yeni bir nesil doğarmış

Ama yinede

mahzunlaşırım seni düşündükçe

Kolum kanadım kırılır

Ben bu aşkın sonunu

böyle hayal etmemiştim ya!

Her şey yeşil taşlı gümüş bir yüzükte gizli

Ey EVİNDA neden beni yalnız bıraktın?
Orhan  ERDOĞAN
Orhan ERDOĞAN, @orhanerdogan
2.4.2011 14:16:03
Şair çok güzel ifade etmişsinz..
Tebriklerimle...
Sevgiyle kalın...

Remziye ÇELİK
Remziye ÇELİK, @remziyecelik
31.3.2011 23:02:52
5 puan verdi
OOOOOOOOOOOOOOOOOOOOF DEDİRTİ ŞİRİ OKUMADAN EFENİN SESİNİ BİLDİĞİM İÇİN DİREK DİNLEDİM O SESİ TÜYLERİMİ DİKEN DİKEN ETTİ ŞİİRİN MÜKEMBELLİĞİNİ SU YÜZÜNE YER YÜZÜNÜN DERİNLİKLERİNDE DIŞA VURURCASINA ŞİRİ YAZARINI VE YORUMÇUSUNU YÜREKTEN KUTLUYORUM BU ŞİRİN HAKKI UĞUR BÖÇEĞİ OLMAMALI BENCE EN GÜZEL ÖDÜLLE LAYIK VE GÜNÜN ŞİRİ SEÇİLMELİYDİ BU KENDİ FİKRİM ÇOK BÜYÜK EMEK SARF EDİLMİŞ MUHTEŞEM DİNLERKEN İNSANI BÜYÜLÜYEN BEN GÖNLÜMDEN GÜNÜN ŞİRİ OLARAK SEÇİYORUM ..
eMİNeYZAMAN
eMİNeYZAMAN, @emineyzaman
30.3.2011 21:07:51
5 puan verdi
kaç yasağı rehin aldı yüreğim
kaç cezaya bedeldi aşkımın gözleri
yana yana aktı yağmur
dikenleri serildi göğün göğsüne



her zamanki gibi harikaydı...

tebriklerimle...
Özden Özpınar
Özden Özpınar, @ozdenozpinar
30.3.2011 20:23:25
5 puan verdi
Kendinde suskun zaman,Zerya...fitili yüreğinde aşk içinde döllenen dillenen,düşünde saklı içinde kanatlı,isyankar dalgalarda vurur kıyılarına.yüzyıla iz bırakan çıbanlarda insan yüreğini,aşkı aramak ne denli zor ki bir damladan tohum çekirdeğinden varoluş aşktandı.Bu zamanın destanı kahramanları farklı olabilirdi oysa.
kaleminizi yüreğinizi kutluyorum sevgili dostum.saygılarımla
biyeşim
biyeşim, @biyesim
30.3.2011 14:24:56
5 puan verdi
Yüreğiniz hiç susmasın...kalem hep yazsın...tebrik ederim...
Yorum çok etkiliydi... yalnızlık abidesi nin nefesine sağlık...
Sevgi Dündar
Sevgi Dündar, @sevgidundar
30.3.2011 13:38:09
Zerya....çok iyiydi usta.çok iyiydi...
her zaman farklı tadı var yürek sesinin ...hep kendine özel ama hep tanıdık...

güzel bir buluşmaydı...teşekkürler usta...:)

Sevgi Dündar tarafından 4/1/2011 11:09:09 AM zamanında düzenlenmiştir.
ha
hasan1402, @hasan1402
30.3.2011 12:06:20
hoş gelmiş ahmet arifin yeğeni...güzel bir destan tebrikler üstat
cennet cennet
cennet cennet, @cennetcennet
30.3.2011 10:54:51
5 puan verdi
muhteşem çok güzel
şiir yorum,var olunuz bu güzel bir paylaşım bizlere
sevgiler selamlar güzel gönlünüze........
Esinti
Esinti, @esinti
30.3.2011 10:10:04
Şiir güzel seslendirme güzel tebrik ederim
umutyolcusu
umutyolcusu, @umutyolcusu34
30.3.2011 10:08:57
5 puan verdi
Gölüne sağlık usta hoş gelmişsin tebrik ve saygılarımı bıraktım.
hayatbuysa ben yokum
hayatbuysa ben yokum, @hayatbuysabenyokum
30.3.2011 09:48:01
5 puan verdi
destansı bir anlatım..keyif verdi okumak..emeğinize,yüreğinize sağlık şair..çok güzeldi..
sevgilerle..
kul düşünce
kul düşünce, @kuldusunce
30.3.2011 06:47:32
5 puan verdi
sabah okudugum güzel şiirlerden biriydi,
kalem kelam yazan yürek varolsun.
siyahgecem
siyahgecem, @siyahgecem
30.3.2011 03:26:16
5 puan verdi
MERHABA USTAM BİR GELİYOR PİR GELİYORSUN
BE USTAM HOŞGELDİN YÜREĞİN VAR OLSUN YİNE DÖKÜLMÜŞ
YÜREĞİNDE NE VARSA ZERYA MIN ADINA ARKADAŞIM BEYENEREK
OKUDUM KUTLARIM SEVGİLERİMİ BIRAKTIM SAYFANA YORUM DA ÇOK
GÜZEL OLMUŞ KUTLARIM HER İKİ GÜZEL YÜREĞİ AŞK LA KAL OLURMU USTA
HEP GÜZEL ŞİİRLER GELSİN HOŞÇAKAL
Yalnızlık Abidesi
Yalnızlık Abidesi, @yalnizlik-abidesi2
30.3.2011 00:39:22
5 puan verdi
Ne destandı değil mi

Tebrik ederim isa abi ...
Fulya CODAL
Fulya CODAL, @fulyacodal
30.3.2011 00:23:25
5 puan verdi



usta ne güzel şiirle dönmüşsün, eyvallah..

hoşgelmişsin..


yusuf akın
yusuf akın, @yusufakin
30.3.2011 00:17:52
5 puan verdi
usta yüreğine sağlık
dua ile kal..
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL