46
Yorum
33
Beğeni
5,0
Puan
4782
Okunma


"içim ağlayan çocuk sesleriyle dolu..
ne kadar düşsemde içine
Hayat gömülebileceğim kadar derin değil!"
...
“Yüzü asık melekler geçiyor önümden…
Elbiseleri yitirdiklerimden biçilmiş…”
Gece izmarit kokuyor…
Evlerinizden taşan sessizliği
Alnıma sürüp…
Adımlıyorum yalnızlığımı.
Tutmaktan korktuğunuz ellerimle
Sokak lambasına zincirliyorum
çürüğe çıkmış uykularımı…
Sonra…
gölgeme çarpa çarpa
elimden tutup başka bir yere götürüyorum kendimi…
Yaş(l)anacak yer kalmamış!
hangi kapıyı çalsam
ölü toprağı serpiyorlar üstüme
ya darma dağın olan yüzüm,
kanatlarını düşlerimde unutan
kelebek sürülerinin marifeti…
rüzgarın da yakasında iki elim
kırmasaydı zeytin dallarımı...
serçelere vasiyet etmeyecektim göçü
Doğru ben körüm!
Ama sırf siz görüyorsunuz diye…
ya sizler!
Ne kadar büyüksünüz değil mi?
Her gün tozunu alıyorsunuz yalanlarınızın,
Bağdaş kurup şarkılar söylüyorsunuz
ölülerinizin üstünde.
Aynalarınız da tarıyorsunuz günahlarınızı
Sonra…
telleri fırlamış koltuklarınızda sarılıyorsunuz
kendi soğuk gövdenize…
Doğru ben yalnızım!
Ama Sırf siz kalabalıksınız diye
Ah gecemin artığı,
Zamanın kurmalı oyuncakları…
Merdiven boşluğuna gömmeseydiniz iyiliklerinizi
Bir bakımlık gökyüzü kalacaktı bana…
EzHeR
5.0
100% (63)