/karaya vuran kum tanesi gözlerime düşerken
ve aklım yine bir milyon olmuşken düşlerimi düşünmekten.../
hey ! kırılgan
çocuk neden döndün, ölmek için?
neden döndün atıldığın oyuna?
mızıkçılığı bırak, yeter
çocuk!
üzülme artık, istedikleri bir avuç nefret!
verme
çocuk, verme neşeni!
baharı gördüm kirpiğinde
yeşert onu yepyeni bir hikayede…
aynı şarkıyı her dinlediğinde
b
aşka renk
gözyaşı döktün sen
b
aşka dilde ağladın hıçkırarak
oysa ağıtların aynı ırkdandı onlarla
ve evrensel tek dildi ağlamak! ağladın!
hiç devrimci olamadın
savaşırken
savunmaların hep bildik yöntemlerle oldu;
‘savunmasızca!’
ihtilaller düzenleyemedin
solcu olmadın eylemlerde
faşist olmadın inançlıyken
komünist de değildin özgürlüğü düşlerken
militan olmadın dağları özlerken
ahh ağırlığınca
hasreti bile özümserken içinde...
taraf değildin! kimliğin de yoktu, sen sadece SEN’din işte!
ama gel gör ki
çocuk; ANLATAMADIN kimselere bunu!
ve ANLAŞILAMAMAK en çok, içine dert oldu...
hep yol oldun yolculara
katık oldun ekmeği bölüşürken
kardeşçe
ve neden sonra sorgucular dikildi hep ömrüne?
’hoşçakal’ derken mideni ağzına getirenler
iftiracılar ve zavallı kalp atışları
ki; acınmaya hep mahkum olacaklardı
kendi ağırlığının altında ezilenler!
’iğrenmek’se olası bir insan tepkisi olarak yavan kalacaktı yine!
kendi çapında eğlenirken sahte kimlikler!
göğsünde sakladığın şiirlerin
bir tek
hecesi bile olamayacaklardı onlar
zira oyunlarda mızıkçılık yapan
çocukların
gözyaşı kadar bile inandırıcı değildiler
öylesine caymıştın ki insanlardan;
isyan etmek ve baş kaldırmak için bile çok yorgundun…
bir
ölüm yetecekti sana
bir
ölüm anlıyordu amaçsız varlığını
/ s(iy)ahi bir
ölüm! yahut ‘eflatun’/
o da yanlış anlıyordu, ki almıyordu koynuna!
ama ölmek yetmiyordu zaten
çocuk inan yaşamak daha zordu!
hadi
gül şimdi
çocuk!
yasa dışı afişler as duvarlarıma
riske at ömrüne düşen kaderimi
riske at özgür olmayan düşlerini
ve çıkar kınından c/esaretin ellerini
özgürlüğü avuçla bir mahkum gibi hevesli
avuçla kanata kanata, tırnaklarını geçir
önüne kat artık şu
yalancı ve yabancı düzeni
gayret et
çocuk, biraz gayret…
çık artık saklandığın karanlıktan
ve
doğacak yeni güne, yeni umutlarla
gülümse
geç kalma
çocuk! geç kalma, bekleyeceğim seni…
fulya/mart2011