10
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1511
Okunma

Bu suskunluğum
Yenilgiyi göstermez çocuk
Tenhalarda oturuşum
Bu yorgunluk bu boş vermişlik
Değmez yıkılmayan yanıma
Elbet beni tanır her ricat
Kör bir kuyunun kapağı açıldığında
Adımın bin türlü çağrıldığını duyarsın...
Ellerini bende unuttun Lea
Okunmuş sudur vaftiz edilmiş bir ömrün kutsal anası
Kırılır buzlar düşürme yüzünü soğuk karanlığa
Bak işte üvey bir adam ıslak
Üşümüş bir sokak köpeği kadar kederli
Ve bulutlar mordan kızıla mülteci
Git tutma elimi Adımı değiştirdim
Düğmesiz kefenler giydim geceleri
Bir de köşe başi fahişeleri Lea
Adresleri kırık aynalarda siyah beyaz
Küflü dudaklarıyla Öperler kendi cesetlerini
Lea beni hatırladın mı
Adın yasaklı kadim kitaplarda
Ezberimde bu yüzden bütün ayrılık söylenceleri
Ezberimde havada buz tutmuş göz yaşların
Düşmeden parçaları beynimin Mart’a
Ölmeliyim Lea doğduğum gün
Anımsa Lea
Ne kadar yakın dururdum uzaklarına
Bir sunağın kalıplarına dökülürdü yüzüm
Üşümüş ellerinle sıcak lavlar dökerdin
Bir yanın Züleyha
Bir yanın hüzün
Mumdan bir yontu değilim Dokunsan anlardın
Üfleyip gitme ağır bir kent ölüsü bırakıp ardından
En uzun çığlığımı bıraktım sokak başlarına duymadın
Soyut bir masalmışsın Lea
Bir şiir kanıyla yazılmış öznen
Tek tanığın bir şair ölüsü avuçlarında
Sevmediğin hiç bir şey senin değil ...
Bu yüzden sesime düşer kuşların kaçak gölgeleri
Biliyorum ama Lea
Bilinmedik ayak sesleri var kalbinin sokaklarında
Bu Yüzde terkediyorum Kirli şehirleri
Bütün gitmelerin ardınan kan döke bilirsin...
C_Ç
---
4_MART
2011_
5.0
100% (14)