1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2144
Okunma
Bu yaşamak demli çayımı yudumlarken
Bir ara çalan kapı zilinin ardından
Yorgun bakışları aynalardan sahiplenebilmekti
Yalnız birinin yalnızlığını sevebilmekti
Cennet kışlarını taramaya başladığında muammalar
Ulaşılabilecek bir umut olduğunu anımsamaktı
İmamesi kopuk halkların oyunlarında
Birkaç saatlik nefes düelloları
---
Bana kalan ise bu puslu yaşamaktan
Herkes de olduğu gibi bir yaşamak arzusuydu
Fısıltılarda kaybolan kavgaların akıl yitikliğiydi
Kelimelerde kaybolan düşsel varoluşlar
Vurgu tonlarına yapışmış yanılgı iğrençliklerinde
Tek yabancı ben oldum herkesin sevdiğim sayıldığı
Eşsiz devriklerin yalnızlık gülümsemelerinde
Parlayan ve harına doymayan dipsiz boyanmalardan
Ardı sıra ateşine uzanmış bir gecenin takvim sayfasından
Bir imza koydum bilekli hünerlerin asil muharebelerinde
Yaşlanmış şarkılarımın derviş yudumlamalarında ki eseflerini
Acımasız yalnızlığın marjinalleşmiş öpüşlerinden sakladım
Ve tutuklu yüreğimde ki aşkın rengine anlarımı boyadım
Akıbetimde ki sancılarda moraran dudaklarımda buz oldu hayalim
Nefesimin buğulu aynalarda ki savaşlarında
Son yaprağında en yeşil gülümsemesini kanıtlarken yine papatya
Tek yabancının ben olduğu kalabalıklarda…