Eksene izdüşümü aşkın gölgesi uzar adım adım
Her taşında bir hüznü barındırır dertli kaldırım
Aşka boyanır sokaklar,çalınır davul zurna sazım

Gözbebeklerini büyüten uykunun en tatlı anında
Üzengisi yitik bir atlının peşine takılıverdim sensiz
Vakit yerleşik saatlerden ırak,varlığımdan habersiz

Aşkın şavkına boyanan gece lambalarında isler
Her taş ayrı bir makam da ahenk tutmuş geceye
Adım adım uzanan hayal gölgenin eteklerinde

Bir adımda aşarım maveraünnehirleri kayıksız
Oysa gölgemi takip ediyorum yine sokağımda
Dolaşmanın hüznü konar penceremin camına

Ne zaman yitirir hicranın hüznünü geceden
Ne de bir an yitiverir söylemimde aşk gerçekten

Raks eder benliğim semasında gömülüverir yine
Frengi cezasını çeken birkaç günahkâr dolar elime

Gözlüğüme kan damlar iki çeşmimden sessizce
Figan oluverir bir fincan kahve,akıtır ahını delice

Ne kafiyesi kalır bahtına nazar eylenmiş o güzelden
Ne de bir görüm yıkanır perdesinde aşk çeşmimden

Bir yudum su diye diye mecnun olsa da yarsız düşünde
Gönlüm bozmaz ittifakını bedenden soğuk gecemde

Üşütür kollarımı, yakan yüreğimin ardı sıra taksim
Yakar geceleri kameriyle halıkımız Errahmanirrahim

Bir ses duymak ister,iptida eder gönül nefesinde
Ney üfler, su akar gözlerden yangına merhametinde

İnce bir sızı dokunuverir ifratında aşkın cefa ile
Eğreti duran mafzal düşüverir zihnimin temelinde

Saba yelleri eser siyaha boyanmış gök üzerinden
Fecre konan altını saklar Mikail bütün beşerden

Bu gece farklı bakar camında Abdul,ağlar gözleri
Abdal oluveren gönlünde sızlar aşka ait bamteli
Kime sorsam, kimden dilensem yine acziyet timsali
Sana geldim Ya Rab!Bilemedim sen gibi vefalı sevgili

İstediğim derdest edilmiş gönlüme devadır kabından
Koyma beni,sevdiğimi ve kullarını ne olur kapından

Halim yamandır bilirim,unuttum ömrün asıl esbabını
O güzel kulunu anmayı,tastamam abd olup yanmayı

Aşk ile yakıp,parçaladığın atom oldu yüreğim şimdi
İhtar eylemen tüketse de,anmak güzel senin sevgini

Olsa da bahtımda istemediğim birkaç dünya mesele
Ellerimi yakıverdim yine aklımın sen ile iştigalinde

Tutmak istesem nerede,görmek istesem hangi yerde
Issız ada misali gönlüm,habersizim makberin beşiğinde

Belki yaş 20,belki 30 ve belki de 60 olmuş beden tahtında
Ne fark eder ki;seni seven hep gençtir olduğu zamanda

İşte tüm sıfatlarından iki can çektim tütün misali yeniden
Dumansız bir acı yeşertti gönül, bu hayalin tekzibinden

Yar firkat,aşk yarin;hüzün yarımından kalmış firkat-i yarin
Aşk pervane yanışında ve azizmiş azizede ki tatlı kavlin

Halim kalmadı onca gelip gidiş sonrası bu uykulu alemde
Terkimi istedim dünyaya yeninden Rabbimden gizlice

Dönüverdi rüyam baştanbaşa her şeyin olduğu mekana
Soldu güllerim açmak için yeniden rengarenk sevdasında

Sevgiliye parçalandığım hibb-i aşk ile yeniden yaratıldım
Nedamet ellerinde göğün göğsünde birkaç lahza uzandım

Biliyorum ki;fiil olmaz ise söz sükut eder her işin başında
Dinmek için biraz süre verin artık şu kulun garip sıfatına

Ekseninde bir sonsuzluk doluşmuş mavi göğe inandım
Ah ile figan eden gönlün intizarında tekrar bayıldım
Sus olma noktasında,susuz kalmış canımda kıvrandım
Bir raksı daha semasında aşk ile iki gözümde kanattım

Ve ben su gibi arladım…