0
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
992
Okunma
eksik bi şey derler ya hani,
öyle değil bu sefer...
istemeden bir sürü söz biriktirmişim,
namluda ters dönmüş cümlelerim;
kime ne söylesem
kendimi vuracak gibiyim...
fırtına gelsin diye yalvarırcasına sessizim,
hayallerimin çatıları uçtu uçacak
yakındır böyle giderse bilirim,
yüreğim ha koptu, ha kopacak...
gül pembesi sevmişim hayatı
ama kan kırmızısı tutmuş ellerim her dalı,
yaşamaya gelmeden saatimin yelkovanı
akrep girmiş tabutuma, zehre bulamış her yanı...
yoklukla varlık arasında cennete kavuşmuş gibiyim
ama kendimle araf arasında, tanıdık bi cehennemim;
okudukça tuz basacak gibiyim
kan damlayan yaralarına ellerimin
kimseyi öldürmedim belki ama,
kimse beni öldürmeden de bilirim
zor bi soru değil ki bu
elbet bi gün ben de öleceğim
ama yüzmeden nehirde
boğulmak yakışmaz bi deliye,
işte bu yüzden koşar adım gideceğim
yazar kasa olmamış gönüllere
ve ben her günü gördüğüm tepeden
kokusunu çekmekteyim denizin zaten,
ama hayat dedikleri uçuruma atlarken
anesteziyi reddedeceğim...
gerçekle-doğru sigara dumanına boğulurken
aralarındaki sis "yağmur"a dönecek;
ve insanla sis arasına da,
bi umuttur bi "yağmur" girecek...
işte her yağmurda bir daha doğacak,
ve her doğduğumda ağlayacağım...
gökkuşağının adını küçük bir kız çocuğuna armağan etmek için
son bir kibrit çakacağım...
5.0
100% (1)