0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1090
Okunma
karabasanlarım bıçağımın ucunda
kol düğmelerim cinayet mahali
tanrım kim tutuyor elimi
soğuk bi korku ya da aldanma gibi?
gözlerine demirlemişim bi güzelin
ne karadeniz gibi hırçın
ne de ölüdeniz kadar sakin
"kavuşursak biteriz biz" dercesine tehlikeli aslında,
sevilirsek gideriz biz...
mavi, yeşil belki de kahverengi
yeter ki zamanı durdursun gözler;
çaydanlıkta demlediğim ömrüme inat
az limonla hayat iyi gider...
canım sızıyor iki dudağımın arasından
kimseyi görmediğimden değil
seçemediğimden yalnızca gözüm;
üç kuruşluk değil, servet kadar değerli hüzün
ama sonbahar kadar da gelip geçici,
mevsimler gibi değil toprak gibi yüzüm...
su sesine ortak
gizliden gizliye kaypak düşündüklerim,
firariler gibi de gizlenmesi gerek
yoksa ne ben bilirim ne de bi başkası söyler,
çok bedeller ödenmesi gerekecek...
"sordum sarı çiçeğe" tadında şarkılar söylemeye başlıyorum
peki diyerek şarkıdan şarkıya geçiyorum,
karanlıktan korkunca şarkı söyleyen çocuklar gibiyim
yahut sadece çocuklar gibiyim...
kafiye kadar hükmüm yok şiirimde
gece kadar karanlık yok içimde,
ne bir rüyayım ne de bir yalanım
yalnızca uyanığım uykusuz gecede
duramıyorum
duramıyor ama hızlanmıyorum da
timsah gibi adamım aslında
biraz bu rüzgarlar beni kendime getiriyor
gözyaşlarının ederini masada bırakıyorum
iki zara iki sevda düşüyorum
saatlerin geçmesine izin verirken,
yalnızlığa demir atıyorum...