1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1374
Okunma
İçimde kara sevdan var
Dışarıda yağmur çiseliyor
Ağlamaklı boğazım
Düştü düşecek pınarlarımdan bir şeyler.
Yağmur duruyor.
Dolduruyorum bavuluma gözyaşlarımı
Kırmızı bir bavul bu…
Eski sinema biletimizi de koyuyorum
Gülmüştün hani sen,
Bir dram filmiydi oysa, ağlayışıma güldüğün.
Bir çerçeve koyuyorum
Beyaz görünen bir anı sıkıştırıyorum içine
Çevirdim arkasını, görmemek için.
Bir kazak koyuyorum içine
Mor, çok yakıştırmıştım sana.
Gözlerinle birlikte bende kalmış.
Üşürsem, giyerim diye koyuyorum
Koklamayacağım, yemin ederim.
Hatta seriveriyorum, camsı şeyler kırılmasın diye.
Biraz para koyuyorum bavuluma
Yatacak yerim için.
Durulaşıyorum birden, yüzüm sararıyor
Ne unuttum ne unuttum…
Hah, hatırladım; altında beraber ıslandığımız şemsiye.
Onsuz bavul, bavul olmazdı.
Kapatıyorum kapağını.
Bir de ihtiyaç var yeşil bir çantaya.
Sırtıma koyacağım onu
Yorulursam, yaslanıp başımı koyacağım bir sen yok
Yeşil çantalar sağlamdır, güven verir
Bir çanta kadar bile olamadığını anımsıyorum
Sempati duyuyorum çantaya.
Son rötuşlara bakıyorum şimdi
Kalbimi açık unuttum mu?
Yangınımı söndürdüm mü?
Aklımı sana takılı bıraktım mı?
Unutmadım, söndürmedim
Ama bıraktım öylece.
Üzülecek ne var canım?
Buydu zaten hep istediğim.
Bir sırt çantam olsun bir de
Bir de, içimde kararlar.
Yola çıkayım öylece
Bağırayım kuzeye güneye fark etmez
Durayım ortasında yolun
Diyeyim ki
Ne kara sevdan, ne yağmur
Ne kalbin yahut kalbim,
Ne anılar…
Bu demde sadece
‘ÖZGÜRLÜK’ var.
BAŞAK KURU
5.0
100% (1)