2
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
1534
Okunma

Sevdamın sırrını aşk şarkısı yağmura söyledim…
Üstümde hasretin kızıllığı kokarken
Ve elem bakışlarımda batarken meşk
Azığım olsun kıyamete kadar nurlu gülüşün…
Ne ‘yar’dan;
Ne ‘aşk’tan sıyrılabildim….
Karışırken şafakta dizelerime üç harfliler
Aşı, suyu, güneşi bilmedim…
Gönlümdeki geçim kaygısına
Rızık olup uğrarsın diye bekledim….
Gözüm geceye eş olsun ki
Gidişinden sonra ki
Her sabah yüzüme sevdanı değirdim…
Denize ve arşa karşı savuruyor saçlarımı rüzgâr
Dingin bir lacivert sessizliğinde
Yüzün bir kadeh oluyor Tuna gibi nazlı duran
Sözün şarap yıllara meydan okuyan…
Bile bile harama el uzatıyor da gönlüm
Ah etmiyor…
Sevdanın pususuna düşmüş debelenirken
Yek kalmayı ve
Güle değil küle dönüşleri keşfediyorum…
Şimdi ben eli yüzü çamur taşralı bir çocuk
Endamlı sabahlara toz pembe hayallerle uyanmayı çoktan unutmuş….
Ve emanet kalemim
Bir şiiri daha
Yalnızlıkla kapatmış….
Dâr-ı Bekâ