15
Yorum
6
Beğeni
0,0
Puan
1811
Okunma

Bir bıçak dokunsa dilimin altına, akacak binlerce lâl çığlık suskunluğumdan
Ah....
Babamı özledim ana…
Bir ninniyle uyudum yıllarca
Anamın yorgun söylediği
Bir evin çatısında geceyi örterdi üzerime
Babamın buğday kokan elleri…
İslikler arasından
Bir ıslık süzülür
Gülüşün buzul yamaçlarına
Yokluğu dolduruyor anılarıma bir zifiri yansıma
Gözlerim damlalarla üşüyen çocuk
Tekil kalabalıkla…
Rahmet okur dudaklar
Gözyaşına ayak izi bırakan soluklara…
Eyvah-ımda babam!
Kundaklanmış düşlerim
Bir gözü açık,
İki metre bir mintan
Bir söğüt/ tabut
Gölgesinde esmer bir yazıt
Soğuk bir lahit…
P/akça anam
Dikişsiz sükûtum
Barksız yağmurum…
Alnımın fermanına
Vah’lanır sırtım
Çocukluğumu b/içmişim
Gece yarısı bir virgül /makas
Bir sürgünün gölgesine sığınıp
Ve gövdesine tutunup gözlerimin çiği
Damlar yalın ayak içrelerime...
Ellerimde hiç kimse,
Var mı anlayan?
Omuzumda kokun kalsaydı baba, büyümezdi figan koca adım anılarıma…
Omuzlarımda dikişsiz fistan
Dilimde asi lisan
Ellerimde Leyla gazeli gezgin bir mısra
Yüreğimde avaz avaz Mezopotamya…
Döllenir yeniden acı kendime kendim k/ulak
Göbeğimi kesen ellere küfrüm kör bıçak…
Bitimsiz gözyaşım da şivan s/esleri
Yasımı tutar
Kimi zaman ağıt
Kimi zaman umutla…
Teğelsiz umutlarım var ana, neneyle şefkatinle göz uçlarında…