5
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
996
Okunma
Yüreğimin kumbarasında biriktirdim tebessümlerini
İnce bir gerdan bükümüyle dikerken gözlerine gözlerimi
Yaşamak ve ya ölmek arası bir şey değil sevdamız
Yaşamak ve yaşatmak adına vardık ikimiz
D
A
M
L
A
Damla düşüyor gözlerimdeki hizbe gülleri
Kuraklık mevsiminin sinyallerini vererek
Yüreğim kurak bir iklim örtüsü şimdi
Nadasa bırakabilecek bir şeyler olsaydı keşke içimde
-ah olsaydı-
Pencerende duran vazonda bir tohumum
Bir çarkıfelek çiçeği
Bir ben bir sen
Bir de hazzına doyamadığımız feodal naraları
Uykuya teslim ederken pamuğa renk veren bedenini
Şeffaf bir yakamoz düşer saçlarına
Takılır kıvrılan yerlerine
Yerleştirerek içine içimin içini
Yosun sarmaz artık beni bilirim
Yosunum olmaktan vazgeçip gidersen buradan.
Paslı bir çiğ damlası çürütmekte rüzgârgülünü
Kirleterek en temiz düşüncelerini
Kirleterek beni
Kirleterek geleceğe dair senle umutlarımızı
Geriye tek bir temiz nokta bırakmayarak.
Gece tesbih çekerken dizelerini sabaha
Emsalsiz bir düşün yansıması vurur duvarlarına
Kızıl ve bazen ebruli bir hüzünle
Çocukluğumuzun kristal yansımaları gibi bir şey değil bu
Ya da uçurtmanın kuyruğuna taktığımız umutlarımız gibi değil
Umut değil bu
Sevinç değil
Olsa olsa bir isyanın düşmeyi bekleyen son yaprağı
Olsa olsa gözlerimden düşmeyi bekleyen son yağmur damlası
Yırtık bir valiz
Bozuk bir fermuar kırılganlığı
Birkaç parça maziden kalma mavi bir asi
Alarak yanına giderken dudaklarımdan
Unutursan bulut yüreğimi yastığının altında
Unutursan beni buralarda
Hangi yağmur besler beni söylesene
Hangi ayna bakmaya cesaret edebilir beni
Hangi kelime yansıtır söylesene
Yeni yansımaya yüz tutmuş gülüşlerimi.
Damla damla düşüyor yalnızlık
Acıtarak oyuncak bez bebeklerimi
Kanatarak masamdaki kalemimi
Ya bu yalnızlık bir göl olursa
Sonra bir deniz
Sonra kara bir okyanus
Boğarsa beni karanlığında
Kim dokunabilir söylesene dudaklarıma suni teneffüs maksadıyla
Dudaklarım senin gidişinle çoktan çürümüşken buralarda….