1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1396
Okunma

Güneşin bizim için parladığı günlerdi
Her gün yeni bir umut
Her dakika sunulmuş bir armağandı ayaklarımıza
Bir gülüş uğruna uykusuz geceler peydahlar
Umutlarımıza sarılır
Kalbimizin ritimsizliğini dinlerdik.
Sevda sanırdık küçük kalp çarpıntılarını
Bilmezdik daha sevdanın ne melun bir şey olduğunu
Daha büyük acılar çalmamışlardı kapılarımızı
Sevdanın acıya denk olduğunu öğrenememiştik henüz
Bilememiştik “sevdim” demenin “yenildim” demeye eş olduğunu
Öğrendik
Hayat öğretti hepsini bedellerini ödeterek
Sırf bu yüzden işte
Ben hiç “sevdim” diyemedim
“yenildim” demeyi yediremediğimden kendime.
Demir attım korkaklığımın limanına
Savaşa girmeden parselledim yenilmemişliği
Ve şimdi
Korkaklığın ezilmişliğini taşıyorum omzumda gururla
Süslü bir apolet gibi...
YAMAK’DAN:)
5.0
100% (1)