Şahrudum, nazlı suyum,
Suretin belirirken gecelerimde,
Dilim varmıyor ayrıldık demeye.
Tüm aşk davetlerim kifayetsiz,
Dünlerimi yosun tutmuş sarnıçlara defnettim.
Bugünüm mühürlü ellere,
Şahrudum, ömrümü salma sürgünlere.



Dilim adını anarken,
Kırk parçaya bölünür,
Sularına karışmadıkça sularım,
Dokunamadıkça saçlarına,
Şefkat saçmıyor,
Boğazıma yapışıyor ellerim.



Şahrudum, bulutlara uzanınca kollarım
Başka akarım sandım,
Ve kırklanınca,
İhanetimin lekesi çıkar sandım.
Tövbe!
Sensiz karışmak yok denizlere,
Şahrudum!
Ölüm akıyor gözlerimde.



Ve sen,
Bakmıyorsun ya gözlerime,
Başka suret var diye,
Ve tutmuyorsun ya ellerimi,
Yaban ellere değdi diye,
İnan! Yalancı baharlara akmaz bir daha kollarım,
Sularıma karışan çiçeklere damlam haramdır,
İnan tek sana çağlarım,
Ve inan tek sabıkam aşkımdır…


gülbeyaz sarıoğlu
ikibinonun/onikinciayının/otuzuncugünü