1
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
1480
Okunma

.
Bir servi ağacının altına uzanıp, boylu boyunca
Parmaklarımın arasına bir sigara tutuşturup
Ruhumu gökyüzüne salıversem martılarla
Bekleyemem akşamı; efkarlanmaya
Daha kaç yalnızlık eskitmem lazım
bu dört duvar arasında!
Kaç gece, kaç türkü, kaç paket sigara…
Kaç bin kez daha pişmanlık duymam…
Ağlamak için tenha bir yer kollamıyorum artık
İstesem de yapamıyorum bunu
Nerede aklıma düşse gözlerin söz geçiremiyorum gözlerime
Oysa sen gülünce inciler dökülürdü içimin merdivenlerinde
Pişmanlık ne demek çok iyi bilirim ben
Ertelediğim her şey için en az yüz kez pişman oldum ben
Ve en çok erteleyenler bilir kavuşmanın kıymetini
En çok ben bilirim garda bir treni beklemenin…
Kavuşmanın, sarılmanın nasıl hissettirdiğini…
ah benim yarası bir türlü kapanmayan acı arsızı gönlüm
hiç kimsenin şahitlik edemeyeceği bu sevdayı
şimdi gömme vakti çoruh’un sularına
Ve ben şimdi düşen son cemre ile
yeniden can bulacağım toprak ananın rahminde
Gülbeyaz Sarıoğlu
İkibinonsekizin/dördüncüayının/onikincigunu
5.0
100% (4)