Güneş doğudan batar ve batıdan doğar hücrelerime Kesip biçtiğim yorgun ömürlere haraç diye ışığımı feda ederim
Çirkefleşen yüzlerin, ayaklarını alıştırmak için efendiliğe Bileklerimi keserim düşümde, neşeyle baktığım aynanın kırıkları ile
Rastgele oynanan rus ruletinde ‘hunharca’ katledilir aşk Kaza değildir ölüm, gerçek kurşunlarla gömülürken kalp
Bölük pörçük duygularla anlatılmaya çalışılır yetim duygular Di’li geçmiş zamanlar da dili acıyla tutuşturup yak(ala)mak (Ne kadar hazin ve ki; kime ne faydası var geçmişin?)
Gözyaşlarıyla g/özlenen yollar da hisse senedim Şimdi ucube bir izdüşüm /parıldayan/ bıraktığım boşluk
Ördüğümüz kördüğüm sahipsizliğimiz ve sığındığımız yürekler İştahla sarmalarken terkedilmişliğimizi, cömertti sevgiler (Nasıl da çocuk ve nasıl da aç bırakılmış şefkate!)
Biz ki, aldırmadığımız aldanışlar da tükenmedik mi en çok En çok sancı doğurmadık mı, en gerçek halimizle
Kusursuz, kasvet yüklü bulutlar da yağmur alametleri kanaatkar/istekli Tahinli çöreğin sıcaklığı/katmeri günün en güzel gülümsemesi
Bu kez de provasız yaşanır hayat, feleğin çarkına çomak sokmak için Bir kadavra kadar hissizleşir, pervasız hayata akarken -damarların akıbeti-
‘Unut’ der; sanki elindeymiş gibi ‘üzerinden at bu yükü, hafifle!’ İnciler dizer bir dost, yüreğinden damıtıp teselliyi, hüznüme katmak için
Yüreğinden, tam da kalbinden öpmek isterken hayatı Azı karar/çoğu zarar/göz kararı en iyi ayar, hayat için…
fulya/aralık2010
*Bir akşam oturup, delirmekten, yapamadıklarımızdan, limon ağacından, araplardan, orta doğudan, lezzetli sucuklardan, konudan konuya sıçrarken muhabbetimiz, beni kahkahalar dolusu gülümsettikleri için müteşekkirim... sevgili diğer yarılarıma...
Paylaş:
3 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
( â ) bu harfi kavrayamadığımdır düşündükçe aklıma getirebildiğim. Şapkasının olması şartmı dedirten bana. Şapkanın ne işe yaradığını kavrayınca 1320 gr lık beynim, hiç kullanmadanda incelte bildi mahreçlerini kelimelerden seçerken. Hayat aynı harfleri inceltebilmekmiydi mecazi anlamda, aynı harfi farklı kelimelerin içine koyduğumuz zaman amahreç değişir, ve yeni bir anlam mı yüklenirdi? Dönüp dolaşıp ilk şiirlerinizin birine gidesim geliyor, aynı ağızdan,aynı yürekten çıktığı için yazılanlar, gitmemem için bir sebep olmadığı kanısına varıyorum. Aynı iki insan olamıyor değilmi. Rabbim tanınabilmemiz için okadar farklılıklarla bezemişki bizi. En bariz örneği parmak izlerimiz, dna mız, inanırmısınız kokumuz bile belkide. Siz koku filmini izledinizm mi? O geldi aklıma şimdi neyse... O kavrayamadığımız harf dediniz ya Harflikten çkıp İnsan suretine büründü şimdide. Onun gibi bir yığın insan var zannederken, yada herkesi aynı zannederken, benim kelimemlerimin içine girince manasını nasıl değiştirmişti dedirtti bana. Öyle ya, senelerdi herkes onu aynı O olarak bilirken, bende mana buldu, kimsenin bakıpta anlam veremediği gözleri. Yada beni düşünün insan suretine giren harfin yerine , yada kendinizi koyun , birden nasıl değiştiniz sizi görmek iteyenin gözünde. "Kavrayamadığımız bir harf ile başlar bazen; ömrümüzün hikayesi" derken hikayeyi bitirememek korkusu alır buz kesilmiş ellerimi. Ama yürek alışkın , o bu harfi nerde kullanması gerktiğini biliyor, gözler,en çok mu seviliyor ne? kocamaaaaaaaan eserinizden çooooooooook anlamlar çıkartmak mümkün. Ama sadece iki satırcık ile yetineceğim ban ayrılan bölümde. Birincisini zaten bitirdim yukarıdaki satırlarımda. bu yazdıklarım ize tamamen katıldığımdı. Hoş bunlarımı anlatmak istediniz orasıda muamma. Ben aynı anladığımızı var sayıyor ve aaynı düşüncelerde olduğumu bilmenizi istiyorum DEdim ya okadar çokki yazılması gereken. BEn yazılana hasta olurum, beni alemden aleme aktarması çok hoşuma gider , yazarken ne yazacağımı bilmeden başlar, yazdıklarımı okudukça kelimelerin ardı arkası kesilmez.. "Ressam; tuvalin içinde kaybolur, renklerin azizliği kifayetsiz" demişsiniz ya hani. İşte buna katılmam.Katılamam. REssam derken kimi kast ettiğinizi bilemediğimden belki, ama olsun katılamam vesselam. bir ebruli ise baktığım, Şunu eksik yansıtmış diyemem, bir gelincikse eğer bir yaprağı olmayan, bir nedeninnin olduğunu bilirim,monalisayı anlayamam gider durur, imitasyonlar tamamiye ayrıdır. Ama ressam deyince Aklıma mevlam gelir, hoş siz güzel ne derseniz benim aklıma hep o gelir inşallah, ben şiirlerinizde onu ararım ,siz kast etmesenizde ben görmeye çalışırım kelimelerin dahi ona çıkaran sırrını. iki kelimenizi dedim ama, bir üçüncüsünüde ekleme mecburiyeti duydum. Bakın buda mevlamın hikmeti mesela "Güneş doğudan batar ve batıdan doğar " bu doğru yazmışsınız. böyle bir zaman gelecek. Doğudan batacak ve batıdan doğacak işte ozaman kurtulmak için edilen tevbeler hiç bir işe yaramayacak. Eğer sizin içinde bu olay gerçekleşmişse Sevdanızın kıyamet alameti başını almış gitmiştir haberiniz olsun. bitiriyorum fulya.. Ressam derken mevlam geldi aklıma, ne güzel yaratmış onsekizbin alemi hoş ben birini gördüm zannederim, Halbuki gönlüne taht kurduğum rabbimin her kulu benim binlerce alemim içine gezebiliğim. Ve nekada güzel hatlarla çizmiş göstermek istediği her şeyi. Çocuktunuz, hani top oynadığınız zamnalarda yahu, işte o gözle gördüğnüz zaman rengi pembe olan bir kız ayakkabısını, markasına bakmaya gerek kalmazdı ya hani. Şİmdi burnumuz büyüde, elalemeyorum yapar hale geldik, ben yorum dedim de aklıma çok abarttığım geldi ahaddimi. Ben haddimi abartınca yuh ne yaptın diyorum kendime. Çekinmeyin buyrun beraber diyeli. yuuh be.. akşam akşam iyi geldiniz. hoş geldiniz vesselam
'koku' filmi demişsiniz de, ben Al paçino'nun şu meşhur 'Kadın Kokusu' filmini hayranlıkla izlemiştim defalarca, o mu bahsettiğiniz bilemiyorum ama teşekkür ederim :)
uzunnnn yorumunuzu okumak ve derinliğini anlayabilmek, şiiri 5 defa okumaya eş değerdi :) yazdıklarınızdan hem yine anlaşıldığımı hem azıcık farklı yada hemen hemen yakın bir yerlerde buluştuğumuzu hem de farklı bir açıdan kavrandığımı hissedebildim :) şöyle ki; şiirin ilk satırları evet aslında beni de fazlasıyla düşündüren ve belki de onun için o satırla başlıyordu şiir.. yani dakika bir gol bir gibi, al buyur burdan yak :) ben ressam değilim ama resim yapıyorum, yağlı boya, tuvalin içinde doğrudur kaybolduğumuz yani, renklerin bir andan sonra pek bir hükmü kalmıyor, öylesine dalıyorsunuz ki... siz onlara canınız ne dilerse yapıyorsunuz ve onların gık'ı çıkmıyor.. boynu kıldan ince yani... boyalar aracı gibi bişey, hani yakan top oyunundaki aracılar gibi :) diyorum ya yazdıklarınız gerçekten benim yazdığım şiir den daha düşündürücü, uzun uzun okudum.. çok teşekkür ediyorum.. okumaktan yorulana kadar okuyun, ben mutlu olurum, yuh kelimesi de ne, estğfrllh,, beni onure ediyorsunuz...
'koku' filmi demişsiniz de, ben Al paçino'nun şu meşhur 'Kadın Kokusu' filmini hayranlıkla izlemiştim defalarca, o mu bahsettiğiniz bilemiyorum ama teşekkür ederim :)
uzunnnn yorumunuzu okumak ve derinliğini anlayabilmek, şiiri 5 defa okumaya eş değerdi :) yazdıklarınızdan hem yine anlaşıldığımı hem azıcık farklı yada hemen hemen yakın bir yerlerde buluştuğumuzu hem de farklı bir açıdan kavrandığımı hissedebildim :) şöyle ki; şiirin ilk satırları evet aslında beni de fazlasıyla düşündüren ve belki de onun için o satırla başlıyordu şiir.. yani dakika bir gol bir gibi, al buyur burdan yak :) ben ressam değilim ama resim yapıyorum, yağlı boya, tuvalin içinde doğrudur kaybolduğumuz yani, renklerin bir andan sonra pek bir hükmü kalmıyor, öylesine dalıyorsunuz ki... siz onlara canınız ne dilerse yapıyorsunuz ve onların gık'ı çıkmıyor.. boynu kıldan ince yani... boyalar aracı gibi bişey, hani yakan top oyunundaki aracılar gibi :) diyorum ya yazdıklarınız gerçekten benim yazdığım şiir den daha düşündürücü, uzun uzun okudum.. çok teşekkür ediyorum.. okumaktan yorulana kadar okuyun, ben mutlu olurum, yuh kelimesi de ne, estğfrllh,, beni onure ediyorsunuz...
Ördüğümüz kördüğüm sahipsizliğimiz ve sığındığımız yürekler İştahla sarmalarken terkedilmişliğimizi, cömertti sevgiler (Nasıl da çocuk ve nasıl da aç bırakılmış şefkate!)
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.