4
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1573
Okunma

sen acemi s/aklanmalarda ebe
ben toy hüzünler(d)e g/ebe
öyle bir gece nöbeti ki bu
rüzgar yağmuru
yağmur rüzgarı
sonra ikisi bir olup pencerenin camını
d/övüyor da d/övüyor
en son aklımı...
öfke akıyor geceden
yalnızlık ve toprak kokusu siniyor odama
bir kızıllık çöküyor duvarlarıma
bir gelinin ellerindeki kına gibi ateşli
ve kutsal
yol yordam bilmez nasırlar kaplıyor sessizliği
içli bir şiir gibi
derin kökler salıyor içime yağmurun sesi...
sen hep gidiyorsun, hep!!
gelmiyorsun!
hiç gelmiyorsun!
bil(m)iyorsun işte
hiç bir şey bilmiyorsun!
bu seni düşündüğüm kaçıncı gece?
dedim ya bil(m)iyorsun diye
bil(m)iyorsun işte!!
şimdi sana mı ağlamalı
yoksa bir olup yağmurla
gökten inen nura mı yağmalı?
bir ağıt olmuş gece (de)
dizlerini dövüyor
ahh dilinde hangi dualar okunuyor...
gece şimdi en deli a/dağını adıyor
çarmıha germiş de beni
rüzgarın ruhu duymuyor!!!
esmeyi kesti sesimi duyunca
damlaların haberi yok...
şimdi kim bilir hangi derin kuytuda
(s/aklanıyor)
g/elin t/elleri hala uçuşuyor camımda
perdeler şenlik anında
rüzgar pusuda
ey yağmur!
iliklerime kadar sına beni!
ilahi adaletinle ıslat beni
yağ!
yağ/ma/la!
savur gitsin
kavur gitsin
sat gitsin
gör bak
sana and olsun başka acı akarsa damarlarımdan
(hainim!)
çı/kar beni artık çık/ar AYYUKA!!
fazla uzun sürdü bu gece nöbeti
fazla direndi gözlerim uykuya
fazla! düşlere ayak diredi
kınama beni
savur sabaha
YAR gibi..!
HADİ..
bitmez yoksa bu gece nöbeti...
fulya/2010
5.0
100% (3)