12
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1682
Okunma

Doğan günle yanıklarım çoğalır
Geceyle yankılanır yaslarım…
Kederiyle bahtiyar ağlatan bahar
Alarga uzaklarda mavi çiçeklerimin...
Ön/sözü nefes kiri suskun özlemler
Bir demet nükte hükmüyle derin yolculuklarım
Gazel sürgünlerine daldıkça gözlerimin b/elası
Yosunlar filizlenir müjganlarıma
Ar ezgilerde çoğalırım eksilirken ölümle...
Canımda içli ağlarken sılamdan hikâyeler
Ak damlıyor, dizlerime acıyla duaya düşen ellerime
Dengbej ılıklığınca kabarır yürek
Mızrabında can tikeler inceden,
Ah düşer zamanın iftiharı hüzne
Gark olmuşken zihnin aşinalığı gelen gidene
Kusurlu yanımıza çöreklenir dilekler
Göçe güller kurur umutsuzluğa
O vakit,
Parmaklarım cinnetimi karalar durmaksızın
Eksilen yanlarımı yaşamımdan çalarak...
’Kadın s/usu ince’ der şair, deli yorgunluğu çalınmış vakitlerine
Fikrin haki yorganında ağrısına kanar da
Kadri bilmeyene susar ebedi
Yürür kervanın içinde gölgesizce...
Ki... Pervasız bir abdal gibi hıçkırığıma takıp siyahı
Dilimden geceye zehrini sarmalıyor bir yaman ezgi
Zülüflerim ıslak gecenin nakaratında...
Simsiyah sayfalara beyazı mısralayıp
Küsuf zaman içinde düşe kalka
Yol alıyor ellerim göğe
Dudaklarım isyanla imanın ikrarında/ âmenna...
Dil kafesinde kanatlanınca muayyen kelimeler
O vakit,
Birkaç satırın kıstırılmış yankıları kadere neşter...