11
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
1316
Okunma

Ve... Konuşma vaktidir zamandan uzak,nefese tutunarak...
Yaşadıkça üşüyorsa usul usul gül bahçem
Ve Özgürlüğün tozlu kafeslerindeysem şayet
Umutsuz yazıtların ardına saklanan da kim
Avare tutsaklığa siyah mısralar düşen ben isem...
Yedi ceddim ah ile gülümsüyor
Nevalemdeki huş sesli hikâyelere
Boğulduğum kıyılarda şımardıkça yaralar
Her istila çocukluğumla vakte hâkim
Arta kalan inkisar.
Sanrılarıma sürgün mevsimler gizlenirken
İki yakasına sarılmışım babamın
Mağrur kuytularında salıncağımın
Anlık sevinçlerimle seferi
Bir o yana bir bu yana hüzünler salındıkça
Hicran faslı diyabetik kederim...
Gözlerimin uhrevi saltanatına gömülü semazen dillenişimle
Ümit saydığım yarının suretine
Huysuz bir bakış geriyor sükûnet sapanlarım
Fırlatıyor emanet gülücükler gözbebeklerim
Dingin değilim ayinler söylenirken
Yüreğime kederden hicret vaki
Şerh düşüyor kelamım, yarı çıplak umuda
Kör gece vakti...
Devrilmiş sadakatler topal yürür vicdanlar
Umuda benzemiyor zifirden yansımalar
Ve hıçkırırken gün doğumu gecenin çığlığıyla
Kızıl bir ağrı sızar seher uy/anılarına...
Kıymık batımı zamana, şebnemli gülümser öfke
Ah haykırdıkça kudurmuş baykuş diller
Gam kalır acı badem
Mızrabımın serinde türkülere vurarak...
Alazlanınca dua
Günahlar merhametsiz kıyama kalkar...