8
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1521
Okunma

Bir kadın sığınma evi hikayesi.
Aile kararı ile yuvası yapılan kadınlardan birinin, yuvayı yıkma hikayesi.
Dişi kuşun oyunun kurallarını bozup, oyunbozan ilan edilmesi.
Kaçış ardından mırıldandıklarından arda kalanlar...
Çöpçatan
Kuş yuvası bir aşka düşünce yazgısı
Çalı çırpıdan
Ayaza karşı metanetsiz
Genelev sevişmeleri dürüstlüğünde kadının sevdası
Hakikâtsiz
Kör bıçak kesiği gibi her bakış
Merhametsiz
Terkedilmiş bir saray kadar tenha yürek
Bitmez tükenmez bir yolda iki kişilik
Yoldaş eder yalnızlığını
Girer koluna
Yol alır
Tükenişe seyyah kadın...
Berlin’de tiz bir sinegog çığlığıdır acısı
İstanbul’da kayıp bir çocuk korkusu
Cehennem dünyadan bir kalem üstün görünür gözüne
Her gün ölür
Hiç sevilmemişcesine çorak bedeni
Hiç öpülmemiş kadar kurudur dudakları
Aşka dair bildiği ne varsa
Saklıdır bir kitaplığın tozlu raflarında
Anne sütünden yeni kesilmişcesine eksik
Sokulacak bir sıcaklığı yok
Sağanağa yakalanmış kafes kuşu
Sığınmaya izin vermiyor şimdi çatı altları
Sol yanı felçli
Sahipsiz bir kıta kadın
Defalarca hudutları yağmalanmış
Defalarca işgal edilmiş
Ve hiç fethedilmemiş
Lügatta adına yuva denen bir yerde
Dört duvar kara perde
Sevgisiz iki kol arasında
Canı yanıyor
İçi ağlıyor her sevişme sahnesinde
Susuyor kadın
Susuyor
Yalnızlıktan
Çok korkuyor
Ya gidip bir kez ölmek
Ya kalıp her gün öldürülmek var kaderinde
Çeyizinin en nadide parçası
Yazgısını bırakıp geride
İki parça ümit atıp tahtadan valizine
Korkular dolu avuç içi yüreğinde
Gidiyor kadın
Gidiyor bilinmeze...
5.0
100% (8)